Görsel: pixabay
Dijital çağa doğan nesil olarak tanımlanan Z kuşağının da yaşamı pandemi ile beraber değişti. Bu dönemin kuşkusuz en büyük özelliği gençlerin ekran başında geçirdikleri sürenin uzaması oldu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Maçkalı, Z kuşağı çocukları için bilgisayar oyunlarında yaratılan ortamın arkadaşlarıyla buluştukları bir mecraya dönüştüğünü söyledi. Bu kuşağın gençlerinin elektronik aletin ekranından dünyayla iletişimdeymiş gibi hissettiğini belirten Maçkalı şunları söyledi:
"Sosyal izolasyonu kendi hallerinde yaşıyorlar. Fakat pandemi sürecinde gerekli ve zorunlu sosyal izolasyonun bu gençlere nasıl bir etki yarattığı da düşünülmesi gereken bir sorun. Z kuşağı, 'sosyal medya gençliği' olarak görülse de bu dönemde sosyal medya kullanımının kaygı, depresyon ve intihar riskini arttırdığı da dikkat çekiyor. Pandemiyle birlikte hayatımıza giren bir kavram olan 'infodemi'nin fiziksel ve psikolojik sağlığa zararlı olduğu Dünya Sağlık Örgütü (2020) tarafından ortaya konuyor. Sosyal medyanın bilgi almak için de kullanıldığı bu dönemde maruz kalınan bilgilerin fazlalığı ruhsal bir yorgunluk yaratıyor."
Maçkalı ayrıca epidemiyolojik araştırmaların COVID-19 sürecindeki karantina uygulamalarının psikolojik sağlığın bozulmasına ve ruhsal sıkıntıların artmasına yol açtığını işaret ediyor. İtalya'da yapılan bir araştırmada pandemiyle birlikte genel olarak toplumda stresin arttığı ve ruhsal sağlığın olumsuz etkilendiği görülüyor. Türkiye'de yapılan bir araştırmada da bu durumun gençlerdeki etkisinin daha fazla olduğu görülüyor.
Üniversitenin eğitimin yanı sıra bir sosyalleşme alanı olması dolayısıyla, pandeminin iki alanda da bir kayıp yaşanmasına neden olduğu belirtiliyor. Ayrıca kimi gençlerin işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış olmaları veya bir kısmının kaybetmiş olması da gençlerin deneyimledikleri stresin daha fazla olduğunu açıklıyor.
(AÖ)