Türkiye’nin sınırları üzerine araştırma yapan sosyal bilimciler bir bildiri yayınlayarak Nusaybin’de duvar örülmesini eleştirdi ve duvarın durdurulması için ölüm orucuna giren Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın eylemine sahip çıktıklarını açıkladı.
“Sınırda halkların arasına örülmek istenen her duvar, ufkumuza, halkların ufkuna yeni bir sınır çizmektir.
“Ayşe Gökkan’ın bu onurlu ve haklı direnişinin yanındayız. Hayatlarımıza yeni bir duvar örmelerine izin vermeyeceğiz.
“Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın eylemine sahip çıkıyor, sınır halklarının özgür düşünceleriyle ve iradeleriyle kendi hayatlarını seçme hakkının yanında olduğumuzu bildiriyoruz.”
Türkiye’nin ısrarı
Metni yayımlayan sınır araştırmacıları Gökkan’ın eylemini “sınırdaki hayatların hiçe sayılmasına itiraz” olarak nitelendirdi.
“Sınır insanlarının, Kürtlerin kendi hayatları hakkında söz söyleyebilme mücadelesinin cisimleşmiş halidir.
“Sınırda halkların arasına örülmek istenen her duvar, ufkumuza, halkların ufkuna yeni bir sınır çizmektir.”
Bildiride Türkiye’nin sınırı bir güvenlik meselesine indirgendiği de vurgulandı.
“Sınırlarımızın dışındaki tüm ülkelerin, coğrafyaların, bunların rejimlerinin, ekonomilerinin, vatanlarının değişmiş olmasına rağmen, ne yazık ki, Türkiye devleti eugenic (ırkı aklayıcı) tutumunu sürdürmekte, sınırları bir güvenlik meselesine indirgemekte, sınırda yaşayanları da düşman ve karşı devletin ajanları olarak görme yanlışını hiç değiştirmemekte ısrarcı davranmaktadır. Nusaybin’de örülen duvar bunun son örneğidir.”
Bildiriyi imzalayan sınır araştırmacıları: H. Neşe Özgen, Latife Akyüz, Fırat Bozçalı, Hatice Pınar Şenoğuz, Şule Can, Emrah Yıldız, Seçil Dağtaş, Arzu Yılmaz, Ramazan Aras, Mihircan Zorlu. (YY)
Sınır araştırmacılarının bildirisinin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.