Game of Thrones dizisindeki Arya Stark rolüyle tanınan Maisie Williams, kendisine gelen senaryolardaki erkek rollerinin “zeki, çocuklarla arası iyi, komik” gibi açıklamalarla, kadın rollerinin ise “sevimli bir şekilde seksi” diye tanımlanmasına tepki gösteriyor ve “O karakterleri oynamayı bırakırsak, böyle roller yazmayı bırakacaklar” diyor.
standard.co.uk sitesine konuşan Maisie Williams, Game of Thrones’da çocuk savaşçı Arya Stark rolünü aldığında henüz 12 yaşındaydı ve oyunculuk tecrübesi yoktu. Williams, “güzel kız arkadaş” rol tekliflerini, sektörün ergenlik çağındakilere karşı önyargılı tavrını ve internet zorbalığını anlattı.
“Güzel’i canlandırıyorsunuz, gerçek bir insanı değil”
Eğlence sektörü içinde büyüyen Williams, yoğun bir şekilde göz önünde olan bu sektörde kadın olmanın zorlukları hakkında konuştu;
“Bana film ya da televizyon dizilerinden ‘kız arkadaş’ ya da ‘seksi kız’ rolleri teklif ediliyor. Bu doğrudan şahit olduğum ve hakkında sürekli okuduğum bir şey.
“Senaryoda şöyle yazıyor ‘Derek: zeki, çocuklarla arası iyi, komik, şu konuda gerçekten çok iyi’ sonra da şöyle diyor ‘Sandra: sevimli bir şekilde seksi’ – ve hepsi bu. Karakterinizin tanımlanış şekli bu, yani seçmeye gittiğinizde ‘güzel’i canlandırıyorsunuz, yani gerçek bir insanı değil çünkü gerçek insan bu değil. Bu gördüğüm ve değişmesi gereken bir şey. Benim çok genç bir yaştan beri harika, kız çocukları için örnek olan bir karakteri canlandırma şansım oldu.”
Williams sektörün nasıl çalıştığı konusunda realist olduğunu söylüyor; her zaman kendi rollerinizi seçemeyeceğinizi biliyor, ama yine de bazı şeylerin değişeceğini umuyor: “Umarım o karakterleri oynamayı bırakırsak, böyle roller yazmayı bırakacaklar.” Duraklıyor, sonra gülüyor. “Tabii bu benim sektördeki bütün kadınlar adına konuşmam için biraz büyük bir konu”.
“Ergenlik çağındaki oyunculara göz devriliyor”
Williams ergenlik çağındakilerin gördüğü muamele ve ergenlik algısı hakkında konuşurken heyecanlanıyor ve şöyle diyor, “Her konuda kötü bir namın oluyor. Medyada konu ne olursa olsun, eğer ergenlik çağında biri olaya dâhilse insanlar gözlerini deviriyor”.
Onu esas sinirlendiren şey ise; “Bir şans bile verilmeden, o şeyi yapamayacağınız damgası. Ve eğer iş bulmakta zorlanıyorsanız aslında o işi istemediğiniz düşüncesi var. Bu doğru değil – birçok arkadaşım çok tutkulu ve istekli. Bu alanda çalışmak ve hayatlarında güzel işler yapmak istiyorlar. Ama birileri herkes çalışırken oturduğu yerden onların yerlerini kapıyor. Bu adil değil. Kanıt bile olmadan bir yargıya varılıyor”.
İlk kez başrol oynayacağı, 1960’larda bir kız lisesinde geçen drama filmi The Falling’in setine vardığında filmin yönetmeni Carol Morley, Williams’dan diğer genç oyuncularla konuşmasını ve süreci anlatmasını istemiş. “Gergin hissetmemelerini istedik, biliyorum ki ben de bir sete ilk girdiğimde gergindim. Onlar yerlerindeydi, aralarında sohbet etmiyorlardı, çok profesyonellerdi. Bu sektöre minnettar olan insanlarla birlikte olmak çok güzel.”
Siber zorbalık
Williams sosyal medyanın avantajlarını çok seviyor çünkü sosyal medya özellikle evden uzakta çalıştığı dönemlerde arkadaşlarıyla temas halinde olmasını sağlıyor; ama tweet attığı zaman, bir milyondan fazla takipçiye ulaşıyor.
Bu yılın başlarında, Channel 4’da Siber Zorbalık (Cyberbully) isimli bir televizyon filminde oynadı. Filmde bilgisayarı hacklenen bir genci canlandıran Williams, internet zorbalığı hakkında kendi deneyimlerinden, hiç tanımadığı insanların ona nasıl zarar verebileceğinden bahsediyor, “Bir gün trende annemin yanında oturuyordum, telefonumdan her tür tacizi okuyordum, çok yalnız hissettim”.
Williams İngiltere’de kırsal bir bölgede doğup büyüdüğü için ıssızlığı çok seviyor, 18. doğum gününde tanınmamak için arkadaşlarıyla kamp yapmayı seçmiş. “Düşündüm ki, bu benim 18. doğum günüm, eğlenmek istiyorum ve başka şeylerle uğraşmak itemiyorum, ıssız bir yerde olmalıyım. Arkadaşlarımla, benim için gerçekten çok önemli olan insanlarla birlikte olmak çok güzeldi. Bazen bu sektörde olmak ve internette korkunç şeyler okumak – sadece benim için değil, herkes için – baş edilemez bir hale geliyor. Bu yüzden karşınızda gerçek insanların olması güzel bir şey, gerçek arkadaşlarınız zaman ayırıp doğum gününüzde sizin yanınızda oluyor. Bu yılım için – hatta çocukluğum için – güzel bir kapanış oldu, artık bir yetişkinim.”
18 olmanın bir artısının da artık istediği kulüpte istediği DJ’i izleyebileceğini söyleyen Williams, underground müziğe ilgisi olduğunu ve son zamanlarda sevgilisi sayesinde hip-hop dinlemeye başladığını söylüyor. “Sevgilim hep hip-hop severdi ve ben bunu anlamazdım. ‘Kadınlar hakkında çok kötü konuşuyorlar ve sürekli küfür ediyorlar’ diyen insanlardandım. Şimdi değiştim, Kendrick Lamar’ı çok seviyorum, To Pimp a Butterfly albümü dinin ağırlığı, çete kültürünün cazibesi gibi temalara değiniyor, bence okullarda okutulmalı. Çok güçlü mesajları var… Ten rengim yüzünden asla karşılaşmayacağım birçok soruna karşı gözlerimi açtı ve beni gerçekten etkiledi”. (EÖ/ÇT)
* Bu yazıyı Ege Öztokat bianet için Türkçeleştirdi.