*Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, dün (4 Kasım) Ankara İl Örgütü tarafından düzenlenen dayanışma etkinliğine katıldı.
Sancar burada yaptığı konuşmada, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasına ve 4 Kasım 2016’da HDP’ye dönük operasyonlara değindi.
Sancar’ın konuşması özetle şöyle:
"Bugün 4 Kasım. Arkadaşlarım bu yemeğin bugüne denk getirilmesinin sanki bir uygunsuz rastlaşma olduğu gibi bir duyguya kapılmışlar. Bence bu duyguya gerek yok. Buradayız, hep birlikteyiz, dayanışma halindeyiz. Rehin tutulan bütün yoldaşlarımıza bu dayanışma akşamından güçlü bir sevgi ve selam gönderiyoruz. Bir şey daha yapıyoruz. Bütün baskılarına rağmen, bütün oyunlarına rağmen dimdik ayakta olmakla kalmıyoruz, büyüyoruz ve güçleniyoruz. Bu da onlara dert olsun.
"4 Kasım 2016 siyasi darbedir"
4 Kasım 2016 bir dönüm noktası olarak kaydedilmelidir. Ondan önce 6 Mayıs’ta dokunulmazlıklar Anayasa değişikliği ile toptan kaldırılmıştı ve o zaman benim de aralarında bulunduğum milletvekillerimiz hakkında davalar açılmıştı. Sonra 15 Temmuz, ardından 20 Temmuz OHAL ilanı ve sonrasında da 4 Kasım’daki siyasi darbe. Bir darbeler silsilesinin, yeni bir rejim inşa sürecinin en önemli darbesi 4 Kasım'dı.
"4 Kasım 2016, yeni rejimi inşasının karşısındaki en örgütlü ve kararlı mücadele gücünün tasfiye edilme çabalarının devreye sokulmasıdır. Bir siyasi darbeydi, ardından tek adam rejimini öngören anayasa değişikliğinin hazırlıkları başladı. Yine bu süreç içerisinde HDP etkisizleştirilmek istenirken, önlerindeki en güçlü bariyer olarak gördükleri bu örgütlü mücadele geleneğini tasfiye etmeye çalışırlarken, aynı zamanda OHAL şartlarını da devam ettiriyorlardı.
"Rejimin inşa sürecinin dönüm noktası"
"Yani tek adam rejiminin kuruluşu esas itibariyle 4 Kasım 2016’da hız almıştır. O nedenle bu bir siyasi darbedir. Sadece demokratik siyaseti tasfiye etmeye yönelik darbeler silsilesinin sıradan bir parçası değildir, şimdi yaşadığımız bu rejimin inşa sürecinin de dönüm noktası olmuştur.
"4 Kasım akşamı o dönemki Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve çok sayıda milletvekili yoldaşımız ve başka arkadaşlarımız operasyonla gözaltına alındılar, tutuklandılar.
"Ama operasyonlar bununla sınırlı kalmadı. Tekrar o gün o operasyonla siyasi rehine olarak alınan ve bugüne kadar da içeride mücadeleyi bir an bile tereddüt etmeden sürdüren bütün yoldaşlarımıza selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderelim.
"TTB de bir geleneği temsil ediyor"
"TTB örneğinde olduğu gibi, emek ve meslek örgütlerine yönelik operasyonlar da derinleştirilecek gibi görünüyor. TTB de bir geleneği temsil ediyor. 12 Eylül'de idama karşı çıkan, en zor şartlarda insan hakları ve halk sağlığı mücadelesini kararlılıkla yürüten bir örgüt bu. Bu aynı zamanda barış mücadelesinde ısrar ve inat demektir.
"Şebnem Hoca'nın savaş politikalarına karşı çıkışı tam da bu güzel ve zengin geleneği en iyi şekilde temsil ettiği için şimdi rehin olarak alınmıştır. O da bir siyasi rehinedir. Onun şahsında, ona yönelik bu kumpas örneğinde, bütün meslek örgütlerini sindirmek ve ellerinden gelirse buraya da kayyım atamak istiyorlar."
(RT)