Kuzey yarımkürede yılın en uzun gecesinin (21 Aralık) geçilmesi, Kürtler, Azerîler, Farslar, Süryaniler, Türkmenler ve Mezopotamya ve ön Asya'nın başka pek çok halkının yanısıra, neolitik çağdan bu yana kuzey yarım kürenin hemen bütün halklarınca kutlana geliyor. Yalnızca yaşadığımız bölgede değil, Avrupa ve Asya'da Keltler, İrlandalılar, Romalılar, Slav, Hint, Çin ve Orta Asya halklarınca da, Şeb-i Yelda, başka adlarla ama her yıl hep aynı anda insanın karanlıklardan çıkışının başlangıcı olarak kutlana geldi.
"Kış dönümü" ve "Nardugan" olarak da adlandırılan bu mevsimsel döngü Farsça, Kürtçe ve Asurice'de "Şeb-i Yelda" olarak anılıyor. İzleri bugüne kadar gelen en eski tek tanrılı inanış Zerdüştlükte de "Şeb-i Yelda" yeni yılın başı olarak kabul ediliyor, en uzun gecenin arkada kalması güneş doğana kadar sürüp giden şenliklerle kutlana geliyor, sofralar renkleri güneşin kızıllığıyla bağdaştırılan nar ve karpuzla şenlendiriliyordu.
Güney, yarım küre halkları, benzer kültürel gelenekleri her yıl 21 Haziran'da aynı vesileyle -en uzun gecenin geride kalması- bolluk ve bereket enerjisinin kaynağı güneşe yeniden kavuşulmasının sevinciyle kutlaya geliyorlar. Şeb-i Yelda bayramı kutlu olsun. (AEK)