Ekoloji Birliği, son dönemde Ortadoğu’dan Afrika’ya yayılan savaşlara Ermenistan-Azerbaycan savaşının da eklendiğini hatırlatarak, “Savaşlar aynı zamanda ekolojik yıkımdır. Barış hemen şimdi” çağrısı yaptı.
Dünyanın iklim krizi ve pandemiyle mücadele ettiği hatırlatılan açıklamada, doğanın insanlığa verdiği mesajı iyi okuyabilmenin önemi hatırlatıldı.
Doğa ve yaşam savunucuları, “Daha fazla ölüm yaratacak, acı kan ve gözyaşına neden olacak savaşın çığırtkanlığını yapmak, bu yüzyılın en büyük çılgınlığı demek olacaktır” diye seslendi.
“Yeryüzü kana bulandı”
Savaşın aynı zamanda ekolojik bir yıkım olduğunu belirten Ekoloji Birliği’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Yaşamın bulunduğu tek gezegen olarak bilinen Dünya, tüm canlıların ve insanlığın bir arada ortak bir yaşam sürdüğü evrendeki tek ortak evdir.
“Bu gerçeğe rağmen, izlenen yanlış politikalar ve emperyalist çıkarlar yüzünden tarih boyunca acı, kan ve gözyaşı bu evde yaşayabilmenin bedeli oldu. İnsanlık, tarihinin 3/2 sini savaşlarla geçirdi. Bir kıtadan diğer kıtaya yeryüzü kana bulandı.
“Halklar barış istiyor”
“Ermenistan ve Azerbaycan halklarının birbiriyle kardeşçe yaşama hakları, emperyalistlerin ve işbirlikçi iktidarların paylaşım ve egemenlik politikaları nedeniyle ellerinden alınmak isteniyor. Halklar savaş değil, birlikte barış içinde bir arada yaşamak istiyor. Halklara rağmen egemenlerce uygulanan savaş politikaları, Ermeni ve Azeri halklarını birbirine kırdırmaya çalışıyor.
“Savaş Tarihi’nin en korkunçlarından birisi, insanlık adına bir utanç belgeseli sayılması gereken 2. Dünya Paylaşım Savaşı idi. İnsanlık geçtiğimiz yüzyılın daha başında bu savaş ile karşı karşıya geldi. Bu paylaşım savaşının yarattığı yıkım, öylesine korkunç ve büyüktü ki yeryüzü adeta bir kan deryasına dönüştü.
“Sonra tam da ‘artık devletler bu vahşetten gerekli dersleri almıştır, o kara günler bir daha yaşanmaz’ derken, bu kez de bölgesel savaşlar dünya savaşlarını aratmaz oldu.
“İklim krizi katmerlenerek büyüyor”
“Bugün ise yeni bir yüzyıla daha adım atarken, ne yazık ki kin ve nefret söylemli diplomasi dilinin ve savaş tahrikçisi politikaların varlığını görüyoruz. Emperyalistlerce geçtiğimiz yüzyıldan bugünkü kuşaklara miras diye bırakılabilen barış değil, estirilen savaş rüzgarları.
“Savaşlar yalnız insanları yok etmiyor, ekolojik bir kırıma da yol açıyor. Bombalanan, yakılan yıkılan şehirler, ormanlar, tarlalar, su kaynakları… Bu süreçte yok olan yaban hayat ve biyoçeşitlilik.
“Yaşanılan iklim değişikliği nedeniyle iklim krizi geri dönülmez noktalara gelmişken bir de bu kırıma savaşın neden olduğu ekolojik krizin de eklenmesi ile kriz katmerlenerek büyüyor.
“Pandemi tarihi bir uyarı”
“Her geçen gün etkisini daha da hissettiren iklim krizinin, tüm dünyayı etkisi altında tutan Covid-19 pandemisine yol açtığı bilimsel araştırmalarla ortaya konuldu. Covid-19 pandemisi bizlere tarihi bir uyarıdır.
“Pandemi bir milyondan fazla insanı aramızdan almışken, daha fazla ölüm yaratacak, acı kan ve gözyaşına neden olacak savaşın çığırtkanlığını yapmak, bu yüzyılın en büyük çılgınlığı demek olacaktır.
“Barışı cesaretle savunmalıyız”
“İklim krizi ve pandemi günlerinde doğanın insanlığa verdiği mesajı iyi okuyabiliyorsak, dünyaya hakim olan savaş çığırtkanlığına acilen karşı çıkmamız ve barışı cesaretle savunmamız gerekir.
“Başlı başına bir yıkım olan savaşların aynı zamanda ekolojik bir yıkım da olduğunun farkında olarak, tüm dünyada, Orta Doğu’da ve yanı başımızda Azerbeycan ve Ermenistan’da savaşa karşı çıkıyoruz. Ekoloji Birliği olarak, yaşamı ve barışı ısrarla savunuyoruz. Yaşasın dünya halklarının kardeşliği!” (TP)