Fotoğraf: HDP Twitter hesabı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "HDP'liyiz, Her Yerdeyiz" programı kapsamında aralarında milletvekillerinin olduğu bir heyetle Ağrı ve ilçelerini ziyaret etti. Ağrı'da esnaf ziyaretinde bulunan Sancar, daha sonra Ağrı'nın Patnos ilçesine geçerek halk buluşmasına katıldı.
Yaptığı konuşmada bölge insanına aşı olmaları yönünde çağrı yapan Sancar, "Mücadelemizde de günlük hayatımızda da sağlıklı olmak zorundayız. Aşı konusu ciddi bir konu. Sizi yanıltmak isteyenler olabilir. Bakın pandemi bütün insanlığı tehdit ediyor. Fakat son zamanlarda Ağrı ve Patnos da dahil olmak üzere şehirlerimizin çoğunda çok büyük bir vaka patlaması var. Bu bizi endişelendiriyor, bu bizi üzüyor. Kim ne derse desin kulak asmayın, aşıyı mutlaka yaptırın. Devlete düşen görev var. Aşıyı yeterince getirmek zorundadır" dedi.
"Anadilde sağlık hizmeti haktır"
HDP üyelerinin bölgede köyleri tek tek dolaşarak neden aşı yaptırılması gerektiğini anadillerinde anlattıklarını ifade eden Sancar, "Devlet anadilinde sağlık hizmeti vermek zorundadır. Kürtçe konuşulan köylerde Kürtçe, Lazca konuşuluyorsa Lazca, hangi dillerde konuşuluyorsa sağlık hizmetini o insanların anadilinde götürmek zorundadır. Anadilinde eğitim kutsal bir haktır. Anadilinde sağlık da aynı şekilde dokunulmaz bir haktır. Herkesin bunu tanıması lazım" diye konuştu.
"HDP olarak halkın istediği kararları vereceğiz"
Sancar, HDP'ye yönelik baskılara ve kapatma davasına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Seçimlerde HDP ne yapacak? diye soruyorlar biz de diyoruz ki önce halka soracağız. Bu düzeni yaşatmaya yönelik her türlü girişimin karşısında olacağız. En başta bu iktidara karşı mücadelemizi yürüteceğiz ama bu düzeni yeniden kurmaya ve yürütmeye çalışan girişimlere de halkın cevabını vereceğiz. Biz HDP olarak halkla yürüyeceğiz, halkın istediği yolda yürüyeceğiz, halkın bize gösterdiği yönde gideceğiz, halkın istediği kararları vereceğiz."
"Amacımız sadece iktidarı değiştirmek değil"
Amaçlarının sadece iktidarı değiştirmek olmadığını ifade eden Sancar, "Evet iktidarı değiştireceğiz buna gücümüzün yettiğini biliyorlar. Bunu 7 Haziran'da ve sonrasında yerel seçimlerde gösterdik zaten. Yine göstereceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, HDP'nin gücünü ortaya koymasını engelleyemeyecekler. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın, hiç kimse umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmasın. Sizlerin desteği ve iradesiyle HDP olarak Türkiye'nin geleceğini belirleyen güç olarak ortaya çıktık, bu gücü sonuna kadar kullanacağız. İlk seçimde de bunu herkese göstereceğiz" diye konuştu.
"Kurdî ittifakı en geniş noktaya taşıyacağız"
Sancar, Kürt sorununun çözümü için en geniş demokrasi ittifakını kurma hedefinde olduklarını söyledi:
"Türkiye'nin batısında da Kürt bölgesinde de ittifaklarımızı genişleteceğiz. Kurdî ittifakı en geniş noktaya taşıyacağız. Türkiye'de demokratlarla, adaletsizliğe karşı olanlarla da biz birlikte yürümek için elimizden geleni yapacağız. Bu söylediğimin partilere yönelik bir çağrı olduğunu kimse sanmasın. Biz şu ittifak, bu ittifak derdinde değiliz. Bu aday, şu aday tartışmasında değiliz. Biz demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış sevdasındayız, bunun mücadelesini yürütüyoruz. Seçimde de seçim dışında da her gün her yerde mücadelemizin hedefi budur."
"Savaşa karşı çıkmayanlar mültecilere saldırıyor"
Son dönemdeki mültecilere yönelik ırkçı saldırılara ve CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın açıklamalarını da tepki gösteren Sancar özetle şöyle dedi:
"Savaş politikalarına karşı çıkmayanlar, savaşı kışkırtanlar Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatanlar kalkmışlar Suriyeli göçmenlere, mültecilere aşağılayıcı, aşağılık saldırılarda bulunuyorlar. Tekrar söylüyoruz: Her ezilen bizim kardeşimizdir. Kim kendi ülkesini terk etmek zorunda kalmışsa savaştan dolayıdır. Asıl sorumlular bu savaşları çıkaranlardır, bu savaşlara destek verenlerdir. Bu iktidar Suriye'deki savaştan da bölgedeki diğer yangınlardan da sorumludur ama buna sessiz kalan veya destek veren bir sürü muhalefet partisi vardır. Şimdi çıkmış bir belediye başkanı diyor ki "ben göçmenlerin suyunu keseceğim, 10 kat zam yapacağım". Biz her yerde ve herkese karşı yapılan zulme ve adaletsizliğe karşı çıkacağız." (KÖ)