Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, haftalık Meclis grup toplantısında, partisi ile AKP heyetinin görüşmesini değerlendirdi:
“Adalet Bakanının başkanlığında bir AKP heyeti Meclis Grubumuzu ziyaret etti, kıyamet koptu. Bakalım bu kıyamette neler var? Neden bu kadar fırtına koparılıyor. Spekülasyon ve senaryolar üretme yarışı başlıyor.
“Görüşmenin sebebi ve konusu belli. AKP heyeti başörtüsü düzenlemesine ilişkin Anayasa değişikliği teklifini anlatmak ve destek istemek için diğer partiler gibi partimizi de ziyaret etti. Görüşmeyi yürüten Grup Başkanvekillerimiz ve Parti Sözcümüz de kendilerine temel ilkelerimizi hatırlattı ve bu teklifi Eş Genel Başkanlar aracılığıyla kurumlarımıza taşıyacağımızı belirtti. Buraya kadar sorun var mı?
“Sorun var diyor bazıları. Bizim ilkelerimiz, stratejilerimiz belli. Daha önce yaptığımız açıklarımız da ortada. Biraz önce ayların konuşmalarının özetini yaptım aslında. Ve konuşmaların değil yılların mücadelesinin kısa bir tablosunu sundum.
“Bizler demokratik işleyişi esas alan bir partiyiz. Elbette bize gelen bir teklifi kurullarımızla konuşmadan açıklayamayız. Eş Genel Başkanların dahi kurullarda tartışmadan bir konuda bağlayıcı bir karar açıklaması geleneğimizde yok.
“Yarınki MYK toplantımızdan sonra somut cevaplarımızı kamuoyuyla paylaşacağız. Bizler için bir karmaşa yok. Asıl karmaşa başkalarının kafalarında ve zihniyetlerinde. Her yerden tutarsızlık ve samimiyetsizlik akıyor. Sırayla ve özetle anlatmaya çalışayım. Hani derler ya bir şahsa anlatır gibi şahsın adını anmayayım.
“Neden uzlaşma için partileri geziyorsunuz?”
“İlk sözüm AKP’ye. Yürütmeyi veya kabineyi kim temsil ediyor, AKP önce bir karar versin. Adalet Bakanı mı, İçişleri Bakanı mı?
“Heyetimizle görüşme talebinde bulunan AKP, Adalet Bakanı başkanlığında bir heyet gönderiyor, ertesi gün İçişleri Bakanı hakaretlerine ve tehditlerine devam ediyor. Bize saldırılarını daha da yükseltiyor. Karar verin. Bu hükümetin başı veya kalbi Soylu mu ya da siz misiniz?
“Eğer İçişleri Bakanı ise bu politikaların mimarı ve sahibi o zaman neden heyet gönderiyorsunuz? Neden uzlaşma için partileri geziyorsunuz, bize geliyorsunuz.
“Sürekli nefret, düşmanlaştırma, iftira, hakaret konuşmaları yapan, her türlü kumpasın arkasından çıkan, kirli işlerin içinde olduğuna dair büyük albümlere sahip İçişleri Bakanı sizi temsil ediyorsa bize gelen heyet kimi temsil ediyor. Buna karar verin.
“Sığınaklardan HDP’ye laf yetiştiriyorlar”
“Gelelim AKP heyetinin ziyaretinde bizim AKP ile işbirliğine hazır olduğumuz yorumunu yapanlara. Bu iktidarın yerleştirmeye çalıştığı rejime karşı en etkili mücadeleyi biz yürütmüyor muyuz?
“Üstelik konforlu alanlara çekilerek, korunaklı sığınaklarda yer kaparak değil bedel ödeyerek yürütüyoruz bu mücadeleyi. Eski eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, binlerce yoldaşımız, seçilmiş belediye başkanlarımız, PM üyelerimiz bu mücadeleyi kararlılıkla yürüttükleri için bedel ödüyorlar. Öyle korunaklı alanlara çekilerek güvenli sığınaklardan HDP’ye ahkam kesecekseniz önce şu gerçeği küçücük de olsa bir görmeye çalışın. Biz de samimi eleştiri var diyelim.
“Ama öyle olmuyor, o sığınaklardan HDP’ye laf yetiştiriyorlar. En güçlü, kararlı mücadeleyi biz yürütüyoruz, bu iktidar bu rejimi yerleştirmek için en büyük engelin biz olduğumuzu biliyor. Onun için 4 Kasım operasyonunu, Kobanî ve kapatma davalarını devreye koydu. Korktuğu güç biziz.
“Müzakere mücadeleden bağımsız bir şey değil”
“Biz mücadele etmeyi biliriz. Siyasette müzakerenin değerini biliriz. Müzakere mücadeleden bağımsız bir şey değil.
“Bir görüşmeyi hemen işbirliği diyerek yorumlayanlara daha birkaç sözüm olacak. Bizler siyasetimizden de mücadelemizden de vazgeçmiyoruz, taviz vermiyoruz.
“Rutin bir ziyaretten hareketle bu gerçeği yok sayanlara sesleniyoruz: Bu iktidarla gerçek ve yıkıcı işbirliği, iktidarın varlığını dayandırdığı temel unsurlara, mesela Kürt sorununda inkarcı zihniyete, güvenlikçi savaş politikalarına destek değil mi, bu politikalara destek verenler iktidarla gerçek işbirliği içinde olanlar değil mi?
“İktidarın asıl destekçileri onun varlığını sürdürmesine öyle ya da böyle yardımcı olanlar, temel konularda onun çizdiği oyun sahasından ayrılmayanlardır. Öyle değil mi? Cevap verin, değil deyin.
“İktidarla işbirliğine hangi örneklerini sayayım? Tezkereleri söyledim. Bazıları unutmuş olabilir. HSK üye seçimi Meclis’te yapılıyor, üye seçiminde partilere belirli kontenjanlar ayrılıyor ve HDP’yi dışlamak için iktidar elinden geleni yapıyor.
“İşbirliği hangisi?”
“Bizim dışımızda Meclis’te grubu bulunan diğer partiler ne yaptılar peki? Üye pazarlığına oturdular; iki sana, bir bana, gerisi iktidara. İşbirliği hangisi? İktidarla işbirliği yapanlar HSK pazarlığına oturup yargının içindeki bu sefaleti meşrulaştıranlar mı, yoksa bir ziyareti kabul edip görüşme yapan biz miyiz? Bu soruyu herkes kendine sorsun.
“Bize bu görüşme üzerinden saldıranların maksadı ne anlamıyorum. İktidarın tutarsızlığını eleştirmek mi istiyorsunuz, yani iktidara HDP ile görüşmemen şimdiye kadar yanlıştı bundan sonra görüşmeniz gerekir mi diyorsunuz. Öyle diyenler çok az. Tartışmayı böyle yürütene rastlamadım.
“Tam tersine AKP’yi eleştirir görünürken, güya bizi kriminalize ediyor. Nasıl oluyor da terörist dediğin bir parti ile görüşürsün görüşme, demek istiyorlar. Daha fazla üzerine git demek istiyorlar. Bu bir koalisyon değil mi?
“Eğer iktidara bunu söylüyorsanız sizin iktidardan farkınız ne? Onu ortaya koyun. Koyun da inanalım. Şimdi neredeyse 2 yıldır başta siyasal muhalefet olmak üzere tüm toplum kesimlerine diyalog ve müzakere çağrısı yapıyoruz.
“Seçimlerde ne yapmamızı bekliyorsunuz?”
“Partimizi hedefine koyan komplo teorisi meraklılarına, senaryo üreticilerine açık açık soruyorum ve aynı açıklıkta cevap bekliyorum. HDP’ye siyasette biçtiğiniz misyon ve uygun gördüğünüz rol nedir? Mesela en çok konuştuğumuz seçimler, mesela seçimlerde izleyeceğimiz stratejiyi ilan ettik, altını doldurarak geliştiriyoruz.
“Peki, siz seçimlerde ne yapmamızı bekliyorsunuz? Gelin söyleyin, kimse ağzının içinde gevelemesin! Ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz HDP’nin sizin nezdinizde misyonu ve rolü nedir? Açık söyleyin, açık konuşalım. Biz açık konuşuyoruz. Daha nasıl konuşalım, daha ne diyelim? Bu ülkeye açık, şeffaf, demokratik siyaseti yerleştireceğiz, dürüst siyaseti yerleştireceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu yoldan vazgeçmeyeceğiz.” (AS)