Sağlıkta Yeni Müşteri Kamu Çalışanları
Danıştay'a dava
SES Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, memurların özel hastanelerden yararlanmasına ilişkin tebliğin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'a dava açtıklarını söyledi
Tombul, konu ile ilgili basın açıklamasında, uygulamanın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı olduğunu savundu. Tombul, yasada, "Bir hastanın giderlerinin ödenebilmesi için, mutlaka resmi tabip raporu olması gerekir" şeklinde hüküm bulduğunu söyledi.
Tombul, uygulama ile kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılacağını, sağlık çalışanlarının da bundan olumsuz etkileneceğini ileri sürdü. Tombul, uygulamayla kamu hastanelerinin hemen hemen tek gelir kaynağı durumunda olan genel bütçeden kaynak aktarımının kesileceğini ifade ederek, "Bu hastanelerin döner sermaye gelirleri de azalacaktır. Bu gerekçelerle, Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ'in iptali için Danıştay'a başvuruyoruz" dedi.
"Soruna yol açacak"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Füsun Sayek de memurların özel kurumlara sevkine yönelik tebliği eleştirdi ve "fazla düşünülmeden, özel sağlık kurumlarının baskısıyla" çıkarıldığını söyledi.
Tebliğde ayrıntılara yer verilmediğini ve bunun uygulamada pek çok soruna yol açacağına işaret eden Sayek, hükümetin "halka sıcak görünmek amacıyla, popülist bir yaklaşım sergilediğini" savundu. Sayek, tebliğ hazırlanmadan önce kendilerinin görüşünün alınmamasını da eleştirerek, hükümetin sadece Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) gibi kurumları dikkate aldığından yakındı.
Tebliğin iddia edildiği gibi "hastanın seçme özgürlüğünü garanti etmediğini, tam tersine zedelediğini" söyleyen Sayek, "Aslında hasta memnuniyetini düşünen yönetimler, hastaların kendilerine yakın bir sağlık ocağında, kendilerini tanıyan bir pratisyen hekime başvurabilecekleri bir sistemi yaratmak durumundadırlar" dedi.
"Gerçekçi değil"
Tebliğe göre fiyatlandırmanın gerçekçi olmadığına da işaret eden Sayek, "Muayene ücreti 2 milyon lira, tebliğde belirtilen tetkiklerin tümü yapıldığında da 50 milyon lira civarında bir mali boyut çıkmaktadır. Bu durumda özel kuruluşların 'sürümden gelir' beklentileri olduğu düşünülebilir. Nitelikli bir sağlık hizmetini kurmak ve sürdürmek bu ücretlerle mümkün olamayacağından, niteliksiz, denetimsiz bir sağlık hizmeti tehlikesi için halkın uyarılması gerekecektir" dedi.
Eski örnekler olumsuz
SSK'nın 1999'da Ankara ve İzmir'de iki özel poliklinikle yaptığı anlaşmayı anımsatan Sayek, Ankara'daki uygulamadan örnekler verdi. Sayek, gereksiz laboratuvar ve röntgen tetkikleri, mükerrer faturalar gibi sorunlar yaşandığını ve poliklinikle sözleşmenin yaklaşık bir yıl sonra feshedildiğini belirtti.
Başlangıçta olumlu gibi görünse de hastaların bir süre sonra mağdur olacağını söyleyen Sayek, "Kendilerinin denetleyemediği bir sistem içinde eziyet çekecek, cepten ödemeleri artacaktır. Ayrıca toplum için gerekli olan kamu sağlık sistemi bir kez daha ağır darbe alacaktır" dedi.
Gerekirse dava
Sayek, gerekirse bu uygulamaya karşı dava açmak dahil üzerlerine düşen her görevi yapacaklarını söyledi. Sevk işlemlerinin tebliğdeki belirsizlikler nedeniyle henüz gerçekleştirilemediğini de belirten Sayek, "Hükümet bu düzenleme ile sağlıkta özel sektörün önünü açıyor, önü açılması gereken aslında kamu sağlık sektörüdür" dedi.
Sayek, bu tebliğden yaklaşık 2 ay kadar önce özel hastanelerle ilgili olarak varolan denetimi bile azaltan bir yönetmelik yayınlandığına da dikkat çekti. (BB/NK)