HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TBMM'de bu hafta görüşülecek Enerji Piyasaları Kanun Teklifi'nin geri çekilmesi gerektiğini belirten Oluç, "Bu teklif komisyondaki tüm itirazlara ve önerilerimize rağmen geçti ve Genel Kurul'a geldi. Bu kanun teklifinde son derece ciddi, sakıncalı maddeler var. 6. maddeye göre maden şirketlerinin ruhsat alanı dışına tesis kurmasının önü açılıyor. Bu madde ile birlikte ülkemizin ormanları, tarım alanları, meraları, içme suyu havzaları ve kıyıları madenciliğe açılacak. Maden şirketleri istiyor diye bu madde geçirilmek istenmektedir, bu kabul edilemez" dedi.
"Madencilere verilen sözün takipçisiyiz"
Oluç, maden işçileri Soma'dan Ankara'ya yapmak istedikleri yürüyüşün defalarca engellendiğini hatırlatıp "Sekiz yıldır ödenmeyen kıdem, ihbar alacakları, ölüm ve iş kazası tazminatları için mücadele ediyor madenciler. Yıllardır gasp edilmiş haklarını kazanmak için mücadele eden madenciler bu mücadelede önemli bir kazanım elde ettiler. Dün itibariyle hükümetin temsilcileri madencilerle görüştü. 15 Ocak'a kadar taleplerinin yerine getirileceğine dair, aralarında bakanların ve valilerin de olduğu yetkililer tarafından kendilerine söz verildiğini ifade ettiler. Yani madenciler yürüdüler, direndiler, mücadele ettiler ve bu sözü kazandılar. Şimdi biz bu sözün takipçisi olacağız" diye konuştu.
"Rakamların çarpıtıldığını biliyoruz"
Türkiye'nin dört bir yanında salgının sıçrama yaptığını söyleyen Oluç, "Her gün son İzmir depreminde kaybettiğimiz insanlardan fazla insan ölüyor resmi rakamlara göre. Bu rakamların çarpıtılmış verilerden oluşturulduğunu biliyoruz. Bunu bütün dünya alem biliyor. Bütün dünya alem, Türkiye'deki kurumların hasta ve vaka sayısı gözeterek verileri çarpıttığını biliyor" dedi.
"Koca neden halen o koltukta?"
"Salgını yönetemeyen bir Sağlık Bakanı neden hâlâ o koltukta oturuyor?" diye soran Oluç, sözlerini "Ekonomiyi yönetemeyen Hazine ve Maliye Bakanı o koltuktan ayrıldı, Sağlık Bakanı pandemiyi yönetemiyor, neden hâlâ o koltukta oturuyor? Virüs kendini gizlemiyor ama Sağlık Bakanı halktan gerçekleri gizliyor. Yanlış verilerle gerçekleri gizleyen bir Sağlık Bakanı var" ifadeleriyle sürdürdü.
"Kanal İstanbul rant projesidir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hukukta ve ekonomide reform yapılacağını söylemesinin hemen ardından "ilginç iki örnek yaşandığını" söyleyen Oluç, şöyle konuştu:
"Bir tanesi Kanal İstanbul nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'na yönelik açılmış olan soruşturma. Nedenmiş, Kanal İstanbul devlet projesiymiş. Hayır Kanal İstanbul devlet projesi değil. Kanal İstanbul bir emlak projesi, bir rant projesi, Katar'la iş birliği projesi. Bunu bir devlet projesi olarak kimseye anlatamazsınız. Bu, devlet değil bir parti projesidir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Kanal İstanbul'un sakıncalarını konuşmayacak da ne konuşacak? İmamoğlu, Kanal İstanbul'la ilgili konuşmayacak da ne konuşacak? Kanal İstanbul'un yanlışlarını, İstanbul için yaratacağı sakıncaları dile getirmeyecek de ne konuşacak?
İkinci ilginç olay İzmir'deki belediye başkanlarına dönük. Bir deprem olmuş bir kentte, belediye başkanları deprem konusunda konuşmasınmış, sadece valilik konuşabilirmiş. Niye, neden konuşmayacaklar? Bu, İçişleri Bakanlığının yerel demokrasiye nasıl baktığının ölçüsüdür. Kayyımcı zihniyetin batıdaki yansımasıdır."
"Demirtaş ve Yüksekdağ neden tutuklu?"
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün "Aslolan tutuksuz yargılamadır" sözlerini de hatırlatan Oluç, "Binlerce HDP'li seçilmiş, HDP'li yönetici, HDP'li milletvekili, eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, geçmiş dönem milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız neden tutuklu yargılanıyorlar?" dedi.
(DŞ)