Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, parti genel merkezinde gerçekleştirilen İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı’nda konuştu.
Arıkan’ın gündeminde yeni çözüm süreci tartışmaları vardı. Çözüm sürecinin küçük hesapların nesnesi haline getirilmemesi gerektiğini savundu. Tüm siyasi partilerin sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
Kürt meselesinin terör eksenli bir alana hapsedilmesi ve çözümün güvenlik odaklı bir yaklaşıma indirgenmesinin kalıcı bir çözümün önündeki en büyük engel olduğunu söyledi:
Kürt Meselesi gibi hassas ve köklü sorunların, seçim kazanma ya da Anayasa değişikliği ile yeniden seçilme gibi küçük hesapların nesnesi haline getirilmesi, telafisi mümkün olmayan derin ayrışmalara neden olacaktır. Diğer yandan Kürt meselesinin terör eksenli bir alana hapsedilmesi ve çözümün güvenlik odaklı bir yaklaşıma indirgenmesi kalıcı bir çözümün önündeki en büyük engeldir. Adada konuşanların siyasete katıldığı, salonda konuşanların nezarete atıldığı bir süreç hiçbir yaraya merhem olmaz.
Bizim bu konuda çözüm önerilerimiz bellidir. Yaşananların adı net olarak konulmalı ve şeffaflıkla kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Sürecin amacının siyasi hesaplar değil, meseleye kalıcı çözüm üretmek olduğu ve tüm tarafların samimiyeti konusunda kamuoyu ikna edilmelidir. Tüm siyasi partiler ve toplumsal aktörler sürece etkin mekanizmalarla dahil edilmelidir.
Başta şehit yakınları ve gaziler olmak üzere tüm toplum kesimlerinin hassasiyetleri ciddiye alınmalıdır. Alternatif plan ve yol haritaları çalışılarak devlet, terör örgütünün ve liderinin inisiyatifine mahkum ve mecbur bırakılmamalıdır. Kamu güvenliğinden kesinlikle taviz verilmemelidir.
“Biz başlamış olan bu süreci büyük bir dikkat ve titizlikle izlemekteyiz. Endişelerimizi mahfuz tutarak, önerilerimizin ve süreç içerisindeki atılacak adımların takipçisi olacağız. Ülkemizin menfaatine olan her adımın yanında, zararına olan her girişimin karşısında duracağız.
“Topyekûn demokratikleşme ve kalkınma hamlesi başlatalım”
Her şeyin konuşulmak istendiği bir dönem içerisinde olunduğuna dikkat çeken Arıkan, bir çağrıda bulunarak, “Gelin şimdi, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek topyekûn bir demokratikleşme ve kalkınma hamlesini başlatalım. Bu hamle, yalnızca belirli bir meseleye odaklanmasın. Adaleti, özgürlüğü ve insan haklarını güçlendiren bir anlayış benimsensin. Bu anlayış; şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleriyle güçlendirilsin. Hızlı ve yaygın bir kalkınma ile ekonomik ve sosyal eşitsizlikler azaltılsın. İnanın Türkiye’nin böyle bir hamleye çok ihtiyacı var.” dedi.
(HA)