Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Gezi direnişi ile birlikte artan basın ve ifade özgürlüğü üstündeki baskılarla ilgili açıklama yaparak “Tekrar ediyoruz, Erdoğan hükümetinin üç haftadır devam eden protestolara yönelik baskıcı tutumundan kaygılıyız” dedi.
15 Haziran’da polisin Gezi Parkı’na gazlı müdahalesi ve parka girişleri engellemesinin ardından hükümetin direnişe, direnişçilere ve Gezi direnişini takip eden gazetecilere yönelik agresif açıklamalarda bulunduğunu ifade eden RSF “terör örgütleri” ve “dış mihraklarla” Türkiye’yi istikrarsızlığa itmekle suçlandıklarını, bu bağlamda hemen operasyonlara başlandığı belirtildi.
“Hareketin meşru alana iterek medyaya yönelik kabul edilemez ve tehlikeli bir düşmanca atmosfer yaratılıyor. Son günlerde gözaltına alınan gazetecilerle ilgili derhal açıklama talep ediyoruz. Gazetecilerin evlerine ve iş yerlerine yapılan bu polis baskınları basın özgürlüğünün temeli olan haber kaynaklarının korunması hakkını ihlal etmektedir.
“Şiddete teşvik ve nefret söylemi cezalandırılmalıdır ancak hükümetin son dönemki söylemleri açık sözlü gazetecilere karşı siyasi bir intikamın bahanesi olmamalıdır. Yetkililer komplo teorileri savurmaktan, basına ve sosyal medyaya saldırmaktan vazgeçmelidir.”
RSF, Pazartesi sabahı Etkin Haber Ajansı (ETHA), Atılım Gazetesi ve Özgür Radyo’ya yapılan operasyon ile Atılım Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu ile Özgür Radyo çalışanı Selvi Coşar’ın evlerine düzenlenen operasyonla gözaltına alındığını, ETHA Haber Müdürü Derya Okatan ile editörü Arzu Demir’in kötü muamaleye maruz kaldığını, direniş boyunca birçok gazetecinin de polis şiddetine uğradığı hatırlattı.
Bilgi manipülasyonu başlığı altında Takvim’in Salı günü CNN International sunucusu Christiane Amanpour ile uydurma röportaj yayınladığını aktaran RSF sosyal medyanın da hükümet tarafından hedef alındığını ifade etti. (EA)