Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, kendisi ve Gazetecileri Koruma Komitesi'ni (CPJ) silahlı Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) örgütü etkisiyle hareket etmekle suçlayan Star ve Yeni Akit gazetesini kınadı ve düzeltme talep etti.
Gazetelerin 28 Ocak 2013 tarihli sayılarında Zafer Kütük ve Yener Dönmez imzalı "Gerçekten Sınır Tanımamışlar" ve "Sınır Tanımayanlar'ın Türkiye Kılavuzu Terör Hükümlüsü" başlıklı haberlerde iki örgütün MLKP üyelerine maddi destek sağladığı iddia edilmişti.
Suçlamalar için "sahtekarca" diyen RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, tartışmaya açık bir kuruluş olduklarını ancak RSF'nin belirli bir politik gündeme göre hareket ettiği veya derneğin terörist örgütlerle bağlantılı olduğunu iddia etmek gibi iftira yöntemlerine başvurulmasına tolerans gösterilmeyeceğini söyledi.
"Dayanışma içerisinde olduğumuz yerel destekçilerimize yönelik örtülü bir tehdide benzeyen bu yöntemlerin tarihte kaldığını ümit etmiştik. Geçmişte yaşananlar bu gibi vakaları ciddiye almamızı gerektiriyor. Bu nedenle, gelişmeler karşısında son derece dikkatli olacağız."
Tek temsilcimiz Erol Önderoğlu
Örgüt, "RSF'nin temsilcisi bir MLKP hükümlüsü" iddiasını yalanlayarak RSF'nin Türkiye'deki tek temsilcisinin, bianet sitesi eski yayın yönetmeni Erol Önderoğlu olduğunu, nitelik ve tarafsızlığıyla sadece Türkiye'de değil dünyada bilinen bir gazeteci olduğunu, MLKP üyeliğinden herhangi bir mahkumiyeti bulunmadığını açıkladı. RSF, temsilcisine güvenin tam olduğunu da duyurdu.
RSF, Necati Abay'ın "RSF'nin Türkiye'deki temsilcisi" ve "uluslar arası örgütlerin kılavuzu" olduğunu iddia etmenin haksızlık olduğunu, daha önce RSF'yi de eleştirmiş olan Abay'ın sözcüsü olduğu Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu'nun da RSF ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını açıkladı.
"RSF'nin Necati Abay'a aylık ödeme yaptığı ve MLKP üyesi olmakla suçlanan Nadiye Gürbüz, Sedat Şenoğlu ve Arzu Demir'e maddi destek sağladığı haberinin kaynağı nedir? Bu açıklamanın hiçbir dayanağı yoktur. RSF, bu gazetecilere tek bir kuruş ödeme yapmamıştır. Ayrıca, bu gazetecilerin yansıtılış şekli de masumiyet karinesinin ihlalidir. "
"Finans kaynaklarımız, çalışma yöntemimiz şeffaf"
RSF, Yeni Akit'in hedef aldığı aydınlara destek vermekten, 2002'de Paris Saint Lazare Garı'nda gerçekleştirilen kampanyayı düzenlemekten, Ahmet Şık, Nedim Şener ve biri halen cezaevinde tutulan Oda TV çalışanlarının tahliyesi için kampanya yürütmüş olmaktan gurur duyduklarını açıkladı.
RSF, Türkiye ile ilgili yayımladığı tavsiyelerin ve çıkardığı sonuçların, terörist örgütlerin etkisiyle değil, 1985'teki kuruluşundan beri başvurduğu yoğun takip ve analiz çalışmalarıyla belirlendiğini söyledi; finans kaynakları ve çalışma yöntemlerinin şeffaf olduğunu ekledi.
RSF, Haziran 2011'de yayımlanan "Kitaptan Bomba Olmaz" raporu, Aralık 2012'de "Basın Özgürlüğü Barometresi"ni yayınlarken "Türkiye'nin gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevi" olduğu tespitine derin araştırmalarla vardıklarını bildirdi. (NV)