Vicdani Ret Derneği, Lubunya Boğaziçi, Boğaziçi Forum ve Hevi LGBTİ İnsiyatifinin ortak düzenlediği “Roboskiler Bir Daha Olmasın Diye Vicdani Ret” etkinliği Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleşti.
"Kuşatılmış Hayatılardan Kurtarılmış Alanlara” başlıklı panelde Vicdani Ret Derneği Eş Başkanları Oğuz Sönmez ve Merve Arkun, Vicdani Retçi Ercan Jan Aktaş ve Avukat Davut Erkan konuşmacı olarak yer aldı. Günün sonunda yedi kişi toplu olarak vicdani reddini açıkladı.
Ercan Jan Aktaş, vicdani reddin oluşum sürecini anlatarak Roboski Katliamı'nı hatırlattı.
“34 insanımız savaş uçaklarıyla katledildiler. Emir komuta zinciri bu kadar açık olmasına rağmen hala kimseyi yargı önüne çıkarmadılar. Biz vicdani retçiler Roboski Katliamını lanetliyoruz.”
Oğuz Sönmez vicdani reddin başlangıç tarihinin Hıristiyanlık tarihiyle eş tutulabileceğini ifade ederek 1. Dünya savaşından sonra orduya gitmeye karşı bir bilinç oluştuğunu ve politik anlamda vicdani retçilerin ortaya çıktığını söyledi. Geçmişteki baskılardan bahsetti.
Merve Arkun, kadın ve vicdani ret bağlantısını ve bir kadın olarak vicdanı reddini açıklama sürecini anlattı:
"Vicdani red büyük bir barış mücadelesinin parçası. Elbette zorunlu askerlik çok büyük bir problem ama aslında daha büyük bir problemin parçası da. Militarizm ve şiddet kültürü kadına yönelik şiddeti, tacizi ve tecavüzü de içinde barındırıyor. Kadınlar yalnızca kadın olmalarından dolayı her zaman daha fazla sömürülüp eziliyorlar. Kadınların eklemlenmesi bu mücadeleyi daha da çok zenginleştirecek."
Eninde sonunda AİHM var
Davut Erkan toplumda vicdani redde ilişkin bir korku olduğunu belirterek şöyle dedi:
“İnsanlar vicdani retçi olsalar dahi bunu deklere etme konusunda sıkıntı yaşıyor. Bir çok insan yurtdışına çıkmak zorunda kalıyor ya da asker kaçağı olduğu için kendilerini toplumdan soyutlamak gibi bir eğilim gösteriyor. Vicdani ret Türkiye koşullarında bedel ödemeniz gereken bir konu.
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2011 yılında vicdani reddin bir hak olduğu kararını verdi. Ancak bu iç hukukta mevcut değil. Bu konuda hiç bir yasal düzenleme yok. Esas sorun bundan kaynaklanıyor
"Son dönemlerde idari para cezası ve ceza davası açılması gibi tehditler var. Ancak retçilerin elinde argümanları var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)'nin dokuzuncu maddesini kuşandıklarında bütün bu başvuru mekanizmalarında üst mahkeme, yargıtaya gitme, AİHM gibi eninde sonunda kabul ettirebilirler”
Etkinliğin ardından yedi kişi kürsüye çıkıp “Daha fazla Roboski, Maraş, Çorum olmasın diye olmasın” diyerek vicdani reddini açıkladı. (DBN/NV)