Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında men-i muhakeme (takipsizlik-kovuşturmaya yer olmaması) kararı verdi.
Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın 21 Nisan 2020 tarihinde, “enBursa.com” isimli internet haber sitesinde, COVID-19 pandemisiyle ilgili yayınlanan söyleşisinde “halkı yanlış bilgilendirdiği, paniğe yönlendirdiği” iddiasıyla, Bursa Valiliği İl İdare Kurulu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, Savcılık suç duyurusunu Rektörlüğe göndermişti.
Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü soruşturmayı, görevlendirdiği Hukuk Fakültesi öğretim üyesi soruşturmacının raporunun ardından, içinde Tıp Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Eğitim Fakültesi Dekanlarının olduğu, üç kişilik son soruşturma komisyonunun kararı doğrultusunda sonlandırdı.
Pala hakkında takipsizlik kararı verildi.
Kararda Pala’nın, halk sağlığı alanında uzman bir bilim insanı olarak, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Halk Sağlığı Acil Durumu ve Pandemi olarak ilan edilen COVID-19 hastalığını izlemesi, bilimsel veri toplaması, değerlendirmesi ve yayınlamasının akademik olarak olağan bir durum olduğu, yanı sıra bu verilere dayalı görüş açıklamasının ise gerek Anayasa gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili maddeleri çerçevesinde, temel bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, soruşturulan durumun ise “Herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir” düzenlemesini yapan anayasanın 27. maddesi kapsamına uygun olduğu sonucuna varıldı.
TTB: Karşılığı ceza soruşturması değildir
Türk Tabipleri Birliği de kararın ardından yaptığı yazılı açıklamada, Hükümete ve taşra teşkilatı yetkililerine çağrıda bulundu:
“Toplum sağlığını koruma görevinizi, suç duyurusu, idari soruşturma vb. yollarla, bilim insanları, hekimler, sağlık personeli üzerinde baskı kurmaya çalışarak yerine getiremezsiniz.
“Bilim insanlarının bilimsel bilgilerine dayanarak yaptığı değerlendirmelere eğer bir karşılık verilecek ise bunun yolu onu baskı altına almak için hakkında ceza soruşturması açmak, ceza tehdidi yöneltmek değildir; bu değerlendirmelerin neden hatalı olduğunu, bilimsel metoda, kanıta dayanan çalışmalarla açıklamaktır.
“Pandeminin tüm toplumun ve sağlık çalışanlarının sağlığı, yaşamı için ciddi tehdit oluşturduğu günlerdeyiz. Bu büyük sorunla, bilim insanlarını, hekimleri susturarak değil, onların eleştirel düşüncelerini, önerilerini hiçbir kaygı duymadan özgürce ifade etmelerini sağlayarak, onlardan yararlanarak baş edebiliriz.
“Sağlık Bakanını, pandemi ile ilgili elindeki verileri bilim insanlarına bilimsel çalışmalar için koşulsuz açmaya, ilgililer, sağlık meslek örgütleri ile ivedi olarak paylaşmaya bir kez daha davet ediyoruz.” (AS)