Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için 17 yaşında öldürülen R.Ç.'nin babasının ve iki amcasının ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla tutuklu yargılandığı davanın yedinci celsesinde sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildi.
Son iki duruşması geçici mahkeme heyetiyle görülen davanın bir sonraki duruşması 5 Aralık’ta.
SPoD’un müdahil olduğu davayı dernek adına takip eden avukat Fırat Söyle, “Duruşma normalde daha sık görülüyordu. İlk defa araya bu kadar uzun zaman girdi” dedi.
Söyle, sanık avukatlarının babanın ve amcaların suçsuz olduklarını, olayla hiçbir alakaları olmadıklarını ve ölümün kazayla gerçekleştiğini beyan ettiğini aktardı. Sanık avukatları, tahliye talep etti. Bu duruşmada SPoD’un da bir talebi oldu:
“Duruşmaya daha önce katılan R.Ç.’nin annesi, kız kardeşi ve erkek kardeşi suçtan zarar görenler olarak davaya katılıp müdahil olmuşlardı. Son birkaç duruşmada bu kişiler şikâyetlerini geri aldıkları için artık bu sıfata haiz olmamaları gerektiğini talep ettik. Mahkeme henüz bu konuda bir karara varabilmiş değil. Bir sonraki duruşmada buna daha detaylı dikkat çekeceğiz. Anne, bir mağdur olarak sanıkların tahliyesini isteyemez. Bu ceza ilkelerine aykırı bir durum ve duruşma bu aykırı durum ile devam ediyor.”
Söyle, davanın nasıl ilerleyeceğine dair öngörülerini de paylaştı: “5 Aralık’taki davada savcı mütalaasını verecek. Savcı hala mütalaasını vermiş değil çünkü bir önceki mütalaadan vazgeçildi. Son üç duruşmadır yeni mütalaanın sunulmasını bekliyoruz. Aralık’taki duruşmada mütalaa verilecek ve muhtemelen duruşma bir kez daha ertelenip 2014’ün Şubat ya da Mart ayında mahkeme kararını açıklayacak.”
Ne olmuştu?
17 yaşındaki R.Ç 2012 Temmuz ayında Diyarbakır'da öldürüldü. 28 Haziran’da görülen bir önceki duruşmada sanık avukatı “Hiçbir baba oğlunu öldürmek istemez, olay kazadan ibarettir” diyerek müvekkilinin serbest bırakılmasını talep etmişti. Diğer sanıklar da tahliyelerini istemişlerdi.
24 Mayıs’ta görülen duruşmada ise sanık baba “R.Ç.’yi ben öldürdüm” diyerek suçunu itiraf etmişti. Oğluyla tartıştıklarını, R.Ç.’nin kendisine vurması üzerine ruhsatlı silahının dipçiği ile R.Ç.’ye vurduğunu, o sırada silahın ateş aldığını ve ölen oğlunu yola bıraktığını söylemişti. (EK/NV)