Kaynak ve fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısını geliştiren, Almanya merkezli biyoteknoloji firması BioNTech'i Dr. Özlem Türeci ile birlikte kuran Prof. Dr. Uğur Şahin, "Bu ilk mutasyona uğrayan virüs değil. Aşımız çalışmayacak diye bir konu yok" dedi.
Türkiye ile aşı konusunda görüşmelerin sürdüğünü hatırlatan Şahin, kısa süre içinde sözleşme imzalamanın mümkün olacağını düşündüğünü belirtti. Türkiye'ye aşı göndermekten mutlu olacağını dile getiren Şahin, "Türkiye için yeterli doz depoladık. Nispeten hızlı teslimat yapılabilir" dedi.
AB ülkelerinden onay
Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada Şahin Covid-19'a karşı geliştirdikleri "BNT162b2" aşısının Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde onay almasından mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Şahin, "Bu bizim için çok mühim bir olay. Avrupa İlaç Ajansı (EMA) diğer ülkeler için bir örnek model. 27 ülkeye yollayacağız. Orada başlayacaklar aşılara. Tabii şimdi elimizde yeterince aşı dozu yok. Her devlete birkaç yüz bin aşı dozu gidecek. Ondan sonra ocak ve şubatta belki 10-15 milyon doza kadar yükseltme imkanımız var bu aşıları" dedi.
Mutasyon
"BNT162b2" aşısının mutasyonlara etkisi konusunda problem görmediklerini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
TIKLAYIN - Johnson: Mutasyona uğrayan koronavirüs yüzde 70 daha bulaşıcı
"Bu ilk mutasyona uğrayan bir virüs değil. Bundan önce de değişik değişik mutasyonlar vardı. Onları biz geçmiş mutasyonları, hepsini kontrol ettik ve bir sakınca, bir problem görmüyoruz. Yeni mutasyonları kontrol için iki hafta gerekiyor. Biz çok korkmuyoruz. Kontrol etmemiz lazım ama aşımız bunda etkili olmayacak diye bir konu yok."
İngiltere'de mutasyona uğrayan virüs üzerinde henüz yeterli çalışma olmadığına işaret eden Şahin, "Şimdi bu virüs üzerine çalışmalar yok. Bugüne kadar bildiğimiz yeni çıktığı. Bazı insanlar diyor ki daha çabuk insandan insana bulaşıyor. Bilmiyoruz çünkü bilim dosyasında çıkmadı, makale olarak okumadık daha. Biz genetik mutasyonları laboratuvarlarımıza getirdik. Onun üzerine çalışmaya başlayacağız. Bu virüsün genetik kodunun yüzde biri mutasyona uğramış, yüzde 99'u uğramamış. Bizim aşımız çok değişik pozisyonlar aldığı için biz inanıyoruz ki yüzde biri değişmişse dahi yüzde 99'u konsolide edebilecek" dedi.
"Aşı üretimi devam ediyor"
Şahin, aşının üretiminin sürdüğüne dikkati çekerek, çalışmaların hem Almanya'da hem Belçika'da hem de ABD'de devam ettiğini belirterek şöyle devam etti:
"Orada aşı sürekli üretiliyor. Şimdi önemli olan ilk teslimat. Ardından insanlar aşılanmaya başlanabilir. Daha fazla ihtiyaç duyulduğunda sevkiyatı yapacağız. Teslim ettiklerimiz bittiğinde ve ihtiyaç duyulursa yeniden teslimat yapacağız çünkü aşılama da kolay değil. Aşılanması gereken 500 milyonun üzerinde Avrupalı var. Her birinin aydınlatılması lazım. Çok kağıt işi, lojistik konusu var. Bu çok hızlı olmuyor. Benim görüşüme göre yüksek aşı oranını elde etmek yaza kadar sürer."
"Virüsü asla tamamen yenemeyeceğiz"
Virüs ile mücadelede ne zaman galip gelineceğine ilişkin olarak Şahin, şunları söyledi:
"Virüsü asla tamamen yenemeyeceğiz. Ulaşmak istediğimiz şey, insanların evden çıkamayacakları bu duruma tekrar gelinmemesidir. Bunu, herkes iyi çalışır ve yeterince doz aşıyı teslim edebilirsek başarabiliriz. Buna yaz sonunda ulaşabiliriz. Yazın daha kolay olacak. Bu yaz hayatın neredeyse normal olduğu zamanları siz de fark ettiniz çünkü yazın virüs daha az aktif. İnsanlar da çoğu zaman dışarıda. Dışarıda enfeksiyon kapma olasılığı daha düşük. Önemli olan kışı atlatmamız. Bu ancak herkesin disiplinli olması, kendine ve başkalarına dikkat etmesiyle mümkündür. Diğer taraftan gelecek kışa girmeden önce insanların yüzde 60-70'inin aşı olması çok önemli. O zaman tekrar kapanmaya girmek zorunda olmayacağımızı söyleyebiliriz."
"Üniversiteye gittiğim için şanslıydım"
Şahin, "Almanya'da entegrasyon konusunda örnek olarak görülüyorsunuz. Kendinizi rol model olarak görüyor musunuz?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
"Hayır. Üniversiteye gittiğim için şanslıydım. Bazı şeyleri iyi yapabildiğim için şanslıyım. Harika insanlarla olduğum için şanslıyım. Her insanın bir rol model olduğuna inanıyorum. Görevinin ve yeteneklerinin arkasından giden, başkalarına saygılı davranan, ebeveynlerine saygı duyan herkes rol modeldir. Her insanın yapması gereken neyse onu yapıyorum."
(AÖ)