Bilim Akademesi üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, olası Marmara depremine ilişkin konuştu.
Halk TV yayınına katılan Prof. Dr. Görür, Marmara’da beklenen depremin minumum 7.2, maksimum 7.6 olacağını söyledi ve şöyle devam etti:
“Marmara'da bizim deprem beklediğimiz Kuzey Anadolu deprem fayının kuzey yolunun en son ürettiği deprem 1766’da olmuş.”
"160 km uzunluğunda bir fay denizin altında. Çok ayrıntılı araştırmalarda bazı kesimler için farklı görüşlerin olmasına rağmen minimum 7.2 maksimum 7.6 deprem olacak.
“O deprem olduğu zaman Kuzey Anadolu Fayı gibi bir fay 100 km çapında bir alanı ciddi oranda etkileyebilir. dairenin merkezine yakınsanız daha şiddetli etkileneceksiniz.
11 ildeki depremden daha fazla zarar verir
“İstanbul'u düşünürseniz benim tahminim olabilecek bir deprem, 11 ildeki depremin toplamından fazla bir zarar verir.
“Çünkü İstanbul kompleks, karmaşık, mühendislik hizmeti almamış, yap-satçılarla müteahhitlerle doydurulmuş bir kent. Devlet büyükleri 'yapı stokunun yüzde 60’ından fazlası mühendislik hizmeti görmemiş' derlerdi.
“Sokakları dar, alabildiğine trafik... Kullanılan malzemeler kötü, hatta bir ara deniz kumu söylentileri vardı. Doğru dürüst zemin etüdü yapılmamış, nüfus yoğunluğu çok fazla.
"Üzücü olaylarla karşılaşabiliriz"
“Ölümle burun buruna kalan insanların sayısı 500 binden çok daha fazla olur. Ölecek demek değil ama tehdit altında olabilecek can kaybıyla sonuçlanacak insan sayısı çok fazla olabilir.
“İBB'nin araştırmasında çökme göçme olasılığı olan bina sayısının en az 98 bin olduğu söylendi. KİPTAŞ, bundan daha fazla olabileceğini söylüyor.
“İyimser rakamla 100 bin bina dersek, içinde yaşayaşan herkes muhakkak ölecek demiyorum ama tehlike alında kalabilecek.
“Bu binalara 4 kat dersek, 100 bin bina dersek 400 bin kat eder. İki daireden 800 bin daire eder. 4 kişiyi koyarsan her daireye 3.2 milyon insan eder. Dikkat edin sadece 100 bin binanın böyle bir tehdit altında olduğunu düşünürsek böyle hesaplar yapmak zorunda kalıyoruz.
“Halk da yerel yönetimler de merkezi yönetim de yapılması gerekenleri yapmazsa aynı mantıkla devam edilirse İstanbul'da da çok üzücü olaylarla karşılaşabiliriz.
“Ben son derece iyimser tahminde bulunuyorum. Binalar özellikle hasar görürler ama içlerinden sahiplerinin sağ çıkmasına müsaade ediyorlarsa o binalar bizim için makbul binalardır. İstanbul'da kimi yerlerde zeminin deprem kuşağına yakın oluşu, halkın deprem farkındalığının olmayışı, deprem kültürünü geliştirmemiş olması...
"Deprem oldu olacak"
"Uluslararası araştırmalar var, bizim Türklerle beraber yaptığımız araştırmalar var. Biz 1999'da deprem araştırması başlattığımız zaman ABD'li bilim adamları yaptıkları araştırmada özellikle tarihsel depremlere kullanmak sureteyle stres transferi hesabını yaparak mevcut fayların özelliklerini göz önüne alarak şöyle bir yayın yaptılar. Bu ciddi bir dergide yayınlandı.
"Vardıkları sonuca göre 99’dan itibaren her an olmak kaydıyla 30 yıl içerisinde Marmara'da 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem olma olasılığı yüzde 64 denildi. Bu çok büyük bir olasılık.
"Kilitli faylar üzerinde ekstra stres biriktiriyor"
"30 yıl dediğin 2029 yapar. Bunun derecesi artı eksi 15 senedir. 2023 yılındayız. Bu olasılıklar değişmez diyenler var ama orada unuttukları bir şey var. Her sene Anadolu, Kuzey Anadolu Fayı boyunca batıya doğru 2.5 santim kayıyor.
"Bu kayma kilitli faylar üzerinde ekstra stres biriktiriyor. Deprem oldu olacak diyoruz. Marmara'da şu anda kuzey bloku ile güney bloku arasında ada ve Kumburgaz fayında sürtünme kuvveti çok fazla. İki blok sürtünüyor.
"Anadolu, batıya doğru giderken sürtünmenin olduğu bölgeyi deforme ediyor. Sürtünme kuvveti hareketin neden olduğu kuvvetten fazla oldu için deprem olmuyor. Günün birinde Anadolu batıya doğru 2.5 cm hareket ettirecek kuvvet sürtünme kuvvetini aştığı an orası çat diye kırılacak ve beklediğimiz depremi oluşturacaktır."
(RT)