Taraf gazetesi muhabiri Tuğba Tekerek, 29 Ekim’de saat 16:00 sularında Galatasaray Meydanı'ndaki gözaltıları ve polisin darp ettiği eylemcileri görüntülerken polis şiddetine maruz kaldı.
Tekerek, olayı blog’unda şöyle anlattı:
“Tünel'de Andımız'ı okumak isteyen eylemciler kısa bir süre önce polis tarafından dağıtılmıştı. Ben Galatasaray Meydanı'na vardığımda orada bir grup eylemci ve çok sayıda polis vardı. Meydanın tam ortasında duran, herkesin yanından geçtiği otobüse gözaltına alınanlar bindiriliyordu.”
“Önce gözaltına alınanların otobüse bindirilişlerini cep telefonumla kaydettim. Bu arada bir polis benim oradan uzaklaşmamı istedi, gazeteci olduğumu söyleyip çekime devam ettim.”
“Daha sonra başka bir polis üzerime sert bir şekilde gelince olası olumsuz durumlara karşı etraftakilerin dikkatini çekmek için yüksek sesle bağırarak ‘Gazeteciyim’ dedim.”
“Burası Uganda değil”
“Uzaklaştırılmaya çalışılırken yüksek sesle bağırmaya devam ettim. Bu arada etrafımı çok sayıda sivil polis sardı. Tüm bu süreçte elimde sarı basın kartım vardı. Polislerden birisi ‘Alın bunu, GBT yapın, çantasını arayın’ derken, müdürü ‘Al otobüse’ diyerek beni tehdit ediyordu.”
“GBT işini son derece ağırdan alıp, beni uzunca bir süre olay yerinden uzaklaştırdılar, işimi yapmama engel oldular. Ben bu arada video çekimine devam edip, telefonu önce çantama en sonda da montumun cebine koydum.”
“Bu süreçte bir polisin ‘Gazeteciysen gazetecisin. Kanunda bir şey mi var, gazeteci istediğini çeker? Döversem döverim. Sana mı kaldı. Avukat mısın?’ sözlerini de kaydettim. Polis bu cümlelerin devamında ‘Tedbir almışım. Kanun var. Burası Uganda değil’ diyordu.”
Gazeteci Tekerek, işini yapmasının engellenmesiyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacak.
BİA Medya Gözlem raporuna göre, polis Gezi' direnişinin Temmuz-Eylül döneminde 48 haberciyi darp etti, 11’ini gözaltına aldı. (AS)