Sigara istediği sivil giyimli polis tarafından vurulunca felç kalan Yasin Kırbaş'la ilgili davada mahkeme polisin beraatine; Kırbaş ve iki arkadaşınınsa iki buçukar yıl hapsine karar verdi.
Kırbaş'ın avukatı Naciye Demir, dava boyunca mahkemenin inceleme taleplerine olumlu cevap vermedğini; delilleri dikkate almadığını söyledi. Demir, kararı temyize götürmeye hazırlanıyor.
Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dün verdiği kararda polis memuru Bülent Okumuş'un kendini savunmak için hareket ettiğine, Kırbaş ve arkadaşlarınınsa "yağmaya teşebbüs" suçunu işlediğine hükmetti.
Kırbaş, 18 Haziran 2008'de Kadıköy, Yoğurtçu Parkı'nda yaşanan olayı bianet'ten Emine Özcan'a şöyle anlatmıştı:
“Yanında kız arkadaşı vardı. Alkol alıyorlardı. Sigara isteyince küfretmeye başladı. Arkadaşlarım ‘niye küfrediyorsun ki?’ diye sordu, ‘ben polisim’ diyerek silahını çıkardı. O sırada cep telefonu kayalıklara düştü. Polis daha da hidetlendi. Kız arkadaşı ona silahını yerine koymasını söyledi. Dinlemedi. Onu da ittirdi. Arkadaşlarım kaçtılar. Ben daha gerideydim. Beni yakaladı. Enseme silahın kabzasıyla vurarak ve kolumu kıvırarak yere çökertti. O anı hatırlamıyorum ama orada kurşunu boynuma sıkmış.”
Olayın ardından mahkeme felç olan Kırbaş hakkında yakalama emri çıkartmış, polis Okumuş'unsa tutuksuz yargılanmasına karar vermişti.
Sokakta yaşayan Kırbaş'ın tedavisi uzun süre aksamış, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), avukatı ve hak savunucularının çabalarıyla yetersiz biçimde sürdürülebilmişti.
Okumuş tunceli'ye tayin edilmiş, silahı da geri verilmişti.
Bu yılın ilk üç ayında 12 kişinin devlet eliyle öldürüldüğünü söyleyen TİHV başkanı Şebnem Korur Fincancı, Polis Vazife ve Salahiyet Yasası (PVSK) gibi kolluk kuvvetlerine şiddet kullanmaları yönünde tanınan yasal olanakların ve cezasızlığın bu tabloda baş etken olduğunu vurgulamıştı. (EÜ/TK)