Dolmabahçe'de YÖK'ü protesto eden üniversitelilere polisin sert müdahalesini destekleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde AKP'li Burhan Kuzu'nun yumurtalı eylemle karşılaşmasıyla ilgili de, polisin gereken önlemleri almaya devam edeceğini bildirdi.
Polisin biber gazı, cop ve tekmeli müdahaleleriyle karşılaşan üniversiteliler, sadece YÖK'ü değil Başbakanı ve hükümet politikalarını eleştirdikleri ve protesto ettikleri için de gözaltına alınıyor, yargılanıyor ve tutuklanıyorlar.
En son Sarıyer 3. Asliye ceza Mahkemesi, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) açılışına 2008 yılında konuk olan Başbakanı protesto eden 18 öğrenciyi 1 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı.
5 Kasım'da mahkeme, "AKP dışarı, üniversiteler bizimdir, liboşa, yobaza bırakmayız", "12 Eylül çocuğu doğum gününü başka yerde kutla" şeklinde slogan attıkları ve "İTÜ medrese", "Bir AKP hükümeti filmi", "Büyük işgal", "İTÜ açılış töreni baş konuşmacısı, Rektörlük AKP şubesi değildir" yazılı dövizler açan öğrencileri 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri iddiasıyla hapse mahkum etti; cezaları daha önce suç işlemedikleri için ertelemişti.
Başbakanın da katıldığı İstanbul'daki "Roman Buluşması"nda pankart açılmasıyla ilgili Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz halen İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanıyor.
"Parasız eğitim istiyoruz, alacağız" içerikli "Gençlik Federasyonu" imzalı pankartı açtıkları gerekçesiyle yargılanan altı kişi, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP/C) örgütü üyesi olmak ve örgt propagandası yapmakla suçlanıyorlar. İddianamede, Tüzer, Yılmaz ve tutuksuz yargılanan Utku Aykar'ın 6 ile 15'er yıl arasında çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.
Başbakanın Üsküdar Erdem Hastanesi açılışı sırasında Afganistan'a asker gönderilmesini protesto eden "Amerika Defol Bu Vatan Bizim" pankartı açan sekiz Halk Cepheli üyesinden üçü 7 Şubat'tan beri halen tutuklu.
Kadıköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi, Başbakan için "Geçen hafta evde tüpümüz vardı ve çayımız pişiyordu. Ama şu an tüpümüz de bitti ve utanmıyor, söylüyorum: Banyo yapmaya, arkadaşıma gidiyorum. Biz bu halde yaşıyoruz. Söylemek istediğim tek şey var: Tayyip, Allah beları versin!" dediği için yargılanan ve iki yıl hapsi istenen Alper Ateş'i ilk duruşmada beraat ettirdi.
Ateş bu sözleri, Halkevlerinin, "Halk Kürsüsünü Kuruyor" kampanyası kapsamında, 27 Aralık 2008'de ve 3 Ocak 2009'da Kadıköy Çarşısı'nda kurduğu kürsüde dile getirmişti.
Şair ve yazar Ataol Behramoğlu nun, CNN Türk programında, AKP ve Başbakanı eleştirdiği için Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 20 bin TL tazminat istemiyle yargılanıyor.
Behramoğlu, "Tayyip Erdoğan geçmişindeki düşüncelerinden vazgeçmiş falan değil. Demokrasiyi bir araç olarak ve çıkarlarına uyduğu sürece kullanır. Ben AKP seçimi zorla alır derken şunu diyorum: Hile karıştırır, satın alır, kendi lehine çevirmek için elindeki her şeyi kullanır" sözlerinden sorumlu tutuluyor.
Kütahya, Simav Asliye Ceza Mahkemesi, bir fıkrada Başbakana hakaret ettiği iddiasıyla Simav'ın Sesi gazetesi yazı işleri müdürü Mustafa Arıgümüş'ü 11 ay 20 gün hapisle cezalandırdı. Aynı gerekçeyle Milas Önder gazetesinden Melih Kaşkar da aynı cezaya çarptırılmıştı. Fıkra, Adana Ekspres gazetesi çalışanı Sevda Turaçlar'ın da tek celsede aynı cezaya mahkum edilmesine neden olmuştu. (EÖ)