İstanbul ve Ankara'da yaşanan iki ayrı polis şiddeti vakasında, bir kişi kafatası kırıldığı için beyin ameliyatı geçirdi, bir kişinin kafası yarıldı.
Polisler ise kendilerini "Kafasını telsize çarptı" ve "Kaldırıma çarptı" diye savundu.
"Kaldırıma çarpmış olabilir"
İstanbul Şirinevler'de park yeri nedeniyle çıkan kavgada 24 yaşındaki Ferhat Özcan'ı döverek kafatasının kırılmasına neden olan ve "Ben polisim, bırakın iti gebersin" diyen kişinin Bakırköy Asayiş Büro Amirliği'nde görevli polis memuru H.Ö. olduğu belirlendi.
Milliyet'ten Burcu Karakaş'ın haberine göre, polis memuru savcılıkta verdiği ifadede "Özcan beni iterek yere düşürdü. Arkasından bana yumrukla vurdu. Ben yere düşünce silahım da düştü. Bir ara silahımı almaya niyetlendi. Beni ölümle tehdit etti. Ben şahsa sadece bir yumruk attım. Düşerken bir yere çarptığını gördüm ancak hatırlamıyorum. Kaldırıma da çarpmış olabilir. Silahla vurmadım" dedi.
Özcan, geçirdiği beyin ameliyatının ardından saldırganı teşhis etmek üzere gittiği Kocasinan Polis Merkezi Amirliği'nde ifade verdiği sırada dışarıda bekleyen yakınları tehdit edildiklerini söylediler. Ferhat Özcan'ın amcası Mehmet Özcan, karakolda verdiği ifadede şunları söyledi:
"Park halindeki otomobilden inen 30 yaşlarında biri 'İki kişinin kavgasını ne kadar büyüttünüz, ben de polisim. Arkadaşımızı size yedirtmeyiz. Siz görürsünüz' diyerek bizi tehdit etti. O esnada resmi ekip geldi ve 'Silah ihbarı var' diyerek aracımızı aradı, silah bulamadılar. Bizi tehdit eden şahıstan davacı ve şikayetçiyim."
"Kafasını telsize çarptı"
Ankara Kızılay'da geri geri gelen polis aracının karşıdan karşıya geçmeye çalışan Evrim ve Banu Lüleci çiftine çarpması üzerine Evrim Lüleci, aracın camına vurarak uyarınca araçtan inen polis biber gazı sıktı ve Evrim Lüleci'nin başına telsizle vurdu.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, beş aylık hamile olan Banu Lüleci ve eşi Evrim Lüleci önce karakola daha sonra hastaneye götürülürken olayla ilgili "Evrim Lüleci başını telsize çarptı" şeklinde tutanak tutuldu.
Evrim Lüleci, Çankaya Polis Merkezi'nde verdiği ifadede olayı şöyle anlattı:
"Polis A.D, 'Sen nasıl devletin polisine mukavemet edersin' diye bağırarak, beni itekledi ve bana vurdu. Ben de kendisini itekleyince aynı polis yüzüme biber gazı sıktı. Kaçarak, orada bulunan bir GSM bayiine gittim, yüzümü yıkadım. Bu sırada diğer polis memuru, bana saldıran polisi tutuyordu. Beni de ekip otosuna binmem konusunda ikna etti. Tam bu sırada A.D. diğerinin yanından kurtularak yanıma geldi ve başıma birkaç kez telsizle vurdu."
Lüleci olaya tanıklık eden ve karakolda ifade vermek isteyenlerin engellendiğini belirterek şunları ekledi:
"Eşimin gebe olması, benim de başımdan kanlar akması nedeniyle hastaneye götürülmemiz gerektiğini söyledim. Fakat polis A.D. 'Seni hastaneye götürmeyeceğim; nezarete bir gidelim, seninle görüşeceğiz' dedi. Çankaya Polis Merkezi'nde yarım saat kadar bekledikten sonra çağrılan ambulansla hastaneye getirildik."
Adli Tıp'tan rapor alan çiftin avukatı Hasan Canbolat, savcılığa suç duyurusunda bulundu. (RY/ÇT)