Planlama ve İmar Kanunu Taslağı Yetersiz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, yaptığı yazılı açıklamada,Türkiye'deki planlama, imar ve yapılaşma düzeninin sorun ürettiğini belirterek, Planlama uygulama ve denetimin etkin olamayışı sonucunun, kuralsızlığın, denetimsizliğin yaygın bir kültür haline gelmesinin, afete dayanıksız yapılaşma, sağlıksız çevre ve yerleşmeler oluşturduğunu söyledi.
Merkezi ve yerel düzeyde, özellikle merkezi kurumlar arasında yetki sorunlarının sürdüğüne dikkat çeken Soğancı, "Planlamada kademeli birliktelik ilkesi kurulamamakta, planlama disiplini sağlanamamaktadır. Planlamayı yapılaşma ve yoğunluk kontrolüne indirgeyen 'imarcılık' anlayışı sürmekte ve planlama, toplumun kolektif yaşamına ve sorunlarına ilişkin sosyal, ekonomik kültürel boyutu kavrayamamaktadır" dedi.
Soğancı, gelişme ve imara açma anlayışının yerine koruma, iyileştirme ve yenileme gibi stratejiler geliştirilmesini istedi.
"Plan yapımı ve uygulamasında, sürece katılım ve denetim mekanizmaları yetersizdir. Plan uygulama araçlarının yetersizdir. Planlama sistemi, kentsel rantların dağıtma aracına dönüşmüştür. Yerleşimlerin mekansal düzlemde ortaya koyduğu eşitsizlikler giderilememektedir. Planlama sistemi afetlere duyarlı değildir."
Soğancı, planlama, uygulama, yapılaşma ve denetim konusundaki önerilerini ise şöyle sıraladı:
* İmar ve kentleşme, ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel boyutları olan bir olgu olarak bütünlüklü olarak ele alınmalı, toplumun dinamizmine yönelik yenilikçi, yaratıcılığa açık bir yapı ve dil oluşturulmalıdır.
* Ülke genelinde bütün kentsel ve kırsal alanların planlanmasında kademeli birliktelik ilkesini yaşama geçirmeyi ve bu birlikteliği hiçbir şekilde kesintiye uğratmamayı ve gerekli kurumsal yapıların oluşturulmasını temel almalı, bazı kurum ve kuruluşlara yasalarla verilmiş olan "ayrıcalıklı yer seçimi, planlama ve imar" yetkileri sona erdirilmelidir.
* İmar ve kentleşme sistemimiz, mekansal konuların yanında planlı bir ekonomi ve dengeli bir gelir dağılımına dayalı kalkınma ilkesini sağlayacak, bölgelerarası eşitsizlikleri giderecek toplumsal adalet, kamu ve toplum yararının üstünlüğünü, fert, toplum ve çevre sağlığı ile güvenliğinin korunmasını sağlayacak, kentsel dönüşümü de kapsayan bir bütünlükte ele alınmalıdır.
* Yaşayanların temel haklarını esas alan ve karar süreçlerine demokratik katılım ve denetimini sağlayan, kentlilere, kentli haklarına, doğal ve kültürel değerlere, biyolojik çeşitlilik ve ekolojik sistemlere öncelik veren bir planlama politikası esas alınmalıdır.
* Kamunun elindeki arsa stoklarının elden çıkarılmamasına, bu stokların artırılmasına özen göstermeli yerleşim ve gelişme alanlarında spekülatif amaçlı toprak edinmeyi caydıracak önlemleri getirmelidir.
* Arsa rantlarını besleyen politikalar yerine, toprak üzerinde planlama kararlarıyla oluşan değer artışlarının kamu ve toplum yararına kullanımını sağlayacak politikaları esas almalı, taşınmaz değerlemesi gibi yeni uygulama araçları yaratılmalıdır.
* Barınma hakkını temel bir insanlık hakkı olarak ele alan, konutun ticari bir meta olmaktan çıkarılarak her insanın barınma gereksiniminin sağlanmasına dönük güvenli ve sağlıklı konut yapımının gerçekleştirilmesini sağlayacak önlemler alınmalıdır.
* Doğa olaylarının afete dönüşmemesi, doğal, kültürel ve tarihsel değerlerimiz ile yaşam kaynaklarımızın korunması için yeni planlama araçları geliştirilmelidir.
* Planlama, uygulama, yapılaşma ve denetimi kamusal bir hizmet olarak ele alan, denetimin bütün süreçleri kapsamasını sağlayan, denetimi kar edilecek bir alan olarak görmeyen, denetim alanında görev alacakların iş güvencesine sahip olmalarını sağlayan bir yaklaşım içermelidir.
* Planlama, uygulama, yapılaşma ve denetim alanını kapsayan süreçlerde yetki ve sorumluluk alacak tüm mühendis, mimar ve şehir plancılarının TMMOB'ye bağlı Odalarınca belgelendirilmesini esas alan bir yapıda olmalıdır. (KÖ)