Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, "Kürtler, PKK, KDP ve YNK'ya sempati duyuyor" şeklinde açıklama yaptığı gerekçesiyle eski Demokrasi partisi (DEP) milletvekili Leyla Zana'nın ifadesine başvurdu.
Diyarbakır'da Newroz Bayramı'nın kutlandığı 21 Mart 2009 tarihindeki konuşmasında "PKK örgütü propagandası yaptığı" gerekçesiyle davetiye çıkarılan Zana, avukatı Cabbar Leygara ile birlikte Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na ifade verdi.
Leygara: Sadece benim baktığım beş davası var
Zana'nın hukuki durumuyla ilgili bianet'i bilgilendiren Leygara, Diyarbakır'da eski DEP hakkında açılmış sadece kendisinin takip ettiği iki dava bulunduğunu, biri "propaganda yapmak" diğeri de "örgüt üyeliği" gerekçesiyle toplam 12 yıl hapisle cezalandırıldığı, kararları temyiz ettikleri için dosyalarının şu an Yargıtay aşamasında bulunduğunu söyledi.
Zana hakkında devam eden üç davanın da diğerleri gibi düşünce açıklama kapsamında bulunduğunu savunan Leygara, yine miting, toplantı ve konferanslarda yaptığı konuşmalardan Zana hakkında beş soruşturma bulunduğunu ifade etti.
"Siyasetçi olarak durum tespitinde bulundum"
Leygara'ya göre Zana hakkında, seçim hazırlığında Kürtçe konuştuğu gerekçesiyle de Seçim Yasası'na muhalefetten Adıyaman'da devam eden bir dava daha var.
Zana, ifadesinde şunları söyledi: "Ortadoğu'da Kürtlerin Türkiye, Suriye, Irak ve İran'da yaşadıklarını belirterek, "Bir siyasetçi olarak sözlerim bir durum tespitinden ibaret. Benim söylememle olan bir şey değil Ortadoğu'da yaşayan Kürtlerin büyük çoğunluğunun PKK, KDP ve YNK ya sempati duyup, siyasi irade olarak gördüklerini ifade etmeye çalıştım. Amacım herhangi bir örgütün propagandasını yapmak değil. Kürtler, bu coğrafyada büyük bir nüfusa sahip olmakla birlikte hiçbir statüye sahip olmayan bir halk. Kürtler de birlikte yaşadığı halklarla eşit, özgür ve demokratik bir yapıda yaşamak istiyor. Hak talebinde bulunurken amaç ülkeyi bölmek değil, kendi tarihlerine, kültürlerine ve kimliklerine sahip olmak istiyorlar ve yıllardır bu sorunsallığın demokratik yöntemlerle çözülmesini istiyorlar." (EÖ)