Pistte de Fabrikada da Fair Play
Geçtiğimiz Mart ayında başlayan kampanyayı 100'den fazla ülkede yoksullukla mücadele çalışmaları yürüten Oxfam, birçok sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu ve tekstil sektöründe çalışan işçilerin durumlarının iyileştirilmesi için çalışan Clean Clothes Campaign (Temiz Giysiler Kampanyası-CCC) ve uluslararası sendikal birliklerin oluşturduğu Global Unions yürütüyor.
Kampanyaya 35 ülkeden yüzlerce STK destek veriyor. Şu ana kadar dünyanın çeşitli yerlerinde 500'den fazla eylem düzenlendi ve yarım milyondan fazla imza toplandı.
10 Ağustos'ta, olimpiyat oyunlarının düzenlendiği Atina'daki Akropol'de buluşan aktivistler yüzlerini maskelerle örterek işçilerin sömürülmesini protesto etti. Atina'daki eylemlere Türkiye'den de aktivistler katıldı.
Olimpik hareket işçi haklarına duyarsız kaldı
Nike, Adidas, Reebok ve Puma gibi bazı üreticiler işçi haklarında iyileştirmelere gitmeyi kabul eden açıklamalar yaptılar. Dört firma da, işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının geliştirilmesi gerektiğini kabul ederek sunulan kimi önerileri kabul etmeye hazır olduklarını bildirdiler.
Kampanya dahilinde onbinlerce kişinin e-posta gönderdiği ASICS ve FILA ise henüz bir açıklama yapmadı.
IOC da bu konuda bir sorumluluk almayı ve sponsorluk programlarını oluştururken ve firmalarla anlaşmalar yaparken işçi haklarını gözönüne almayı reddetti. Komite, Atina'da kendilerine sunulan yarım milyondan fazla imzayı da kabul etmedi.
Artan rekabet ve sömürü
Spor giyim endüstrisinin küresel büyüklüğü 2003 yılında 58 milyar dolardı.
Firmaların piyasaya her geçen gün yeni ürünler sürmelerine rağmen ABD'de 1997'de 41 dolar olan bir çift spor ayakkabının fiyatı 2002'de 37 dolara düştü. Karlılık oranlarını korumaya çalışan firmalar da maliyetleri düşürmek için işçilerin üzerindeki yükü arttırıyor.
Kampanyaya katılan örgütlerin yaptığı araştırmalar, spor malzemeleri üreten uluslararası firmaların çocuk işçi çalıştırdığını, işçilere çok düşük ücret ödediğini, zorunlu fazla mesai yaptırdığını; işyerlerinde cinsel ve sözlü taciz olaylarının sıklıkla yaşandığını gösteriyor.
Yoğun bir rekabetin yaşandığı sektörde firmalar kar oranlarını ve pazar paylarını arttırmak için işçiler üzerindeki sömürüyü her geçen gün arttırıyor. İşçilerin örgütlenme hakları ihlal ediliyor.
Uluslararası firmalar çoğunlukla, işçi haklarının yasal güvence altına alınmadığı Asya, Uzakdoğu, Afrika ve Orta Amerika ülkelerinde üretim yapıyorlar.
Aktivistler, üreticilerin firma içi etik kodlar oluşturmasının yeterli olmadığını, etik ilkelerin pazarın yapısı nedeniyle uygulamaya geçirilmediğini belirtiyor.
Firmaların üretim yaparken uluslararası işçi hakları standartlarını uygulamaları; sektöre özgü problemlere çözüm bulmak için birbirleriyle ve sendikalarla işbirliği yapmaları isteniyor.
Aktivistler, IOC'dan da olimpiyat logosunun kullanıldığı ürünlerin işçi haklarına saygılı firmalar tarafından üretilmesine izin vermesini ve firmalar üzerinde baskı oluşturmasını istiyor.
Sporcular da destekliyor
İspanyol bisikletçi Miguel Indurain, Kanadalı orta mesafe koşucusu Bruce Kidd, Amerikalı çekiççi Kevin McMahon, Avustralyalı yüzücü Sarah Houbolt ve Fransız milli futbolcu Didier Deschamps gibi sporcular da kampanyaya destek veriyorlar.(EÜ/BB)
* Kampanya ile ilgili daha fazla bilgi ve destek için web sitesine bakılabilir.