Petkimde Toksik Atıklar İşçileri Zehirledi
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, yayılan klor gazının miktarı bilinmese de, tüm bölgeyi etkilemesi olasılığının oldukça yüksek olduğunu açıkladı.
Örgüt, Petkim yönetimini, klor ve PVC üretimine devam ederek işçilerin ve bölge halkının yaşamlarını riske atmaya son vermesi konusunda uyardı.
Petkim, sorumluluğunu yerine getirmiyor
Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, kazayı "çok açık bir şirket sorumluluğu eksikliği örneği" olarak nitelendirdi. Dökmecibaşı, Petkim yönetiminin şirketin sorumlu olduğu çevresel yıkımı telafi edecek herhangi bir önlem almadığını, etkilenen işçilere tazminat ödemediğini vurguladı.
Çalışma vardiyası sırasında meydana gelseydi...
Kaza, ünitenin günlük bakım sırasında henüz açıklanmayan enerji kesintisi sonucu VCM (vinil klorid monomer) ünitesine klor gazı transferinin durması ve gazın doğrudan açığa çıkması sonucu meydana geldi.
Kaza sırasında ünitede bakım işçileri bulunmaktaydı. Kaza, normal çalışma vardiyası sırasında meydana gelseydi, dünyanın en tehlikeli kimyasallarından olan klor gazı çok daha fazla sayıda işçiyi zehirleyebilir ve hatta ölümüne yol açabilirdi.
Greenpeace Akdeniz Ofisi'nin Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) Aliağa Şubesi'nden edindiği bilgiye göre, zehirlenen işçilere dün hastanede ilk müdahale yapıldı.
Şirket sorumluluğu eksikliği
Sendika, Petkim'de ve Aliağa'da konu ile ilgili gerekli ve yeterli sağlık altyapısının ve bilgisinin bulunmadığına dikkat çekti. Greenpeace, aynı eksikliğin tesiste kullanılan ve üretilen diğer tehlikeli maddeler için de geçerli olduğunu, Aliağa bölgesi ve ülke genelinde bu kadar büyük ve güçlü bir petro-kimya tesisi için kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
KOK'lar anlaşması yürürlüğe girmeli
Greenpeace PVC ve klor üretiminin neden olduğu tehlikelere yıllardır tüm dünyada dikkat çekiyor ve hükümetlere 2001 yılında imzaladıkları KOKlar (kalıcı organik kirleticiler) Antlaşması'nı yürürlüğe sokmaları için çağrıda bulunuyor.
Dökmecibaşı, konuyla ilgili açıklamasında, "Çevre ve sağlık üzerinde ciddi tehlikeler yaratan dünyanın en tehlikeli kimyasallarını üreten Petkim gibi şirketler hesap verebilir olmalıdır. Çevre Bakanlığı, yükümlü oldukları uluslararası antlaşmayı bir an önce hayata geçirerek daha fazla tehlikeli kazaların oluşmasını önlemelidir" diye konuştu.
Örgütün konuyla ilgili açıklamasında, şu bilgiler yer aldı:
* Birleşmiş Milletler (BM) yarattıkları kirlilik ve tehlike endişesi nedeniyle PVC ile bağlantılı kimyasalların bir kısmını KOK'lar arasında listeliyor ve kaynakta son verilmelerine karar veriyor. Bu kimyasallar, üreme sorunları, bağışıklık sisteminde tahribat ve kanser gibi sağlık sorunlarına neden oluyor.
* Tüm dünyada petro-kimya sanayinin riskleri çok iyi bilinmesine karşın Petkim hiçbir zaman yarattığı tehlikenin sorumluluğunu ve gerekli önlemleri almamıştır. Kimyasallardan kaynaklanan çevresel kirliliğin bilinen en kötü örnekleri klor ve EDC/VCM üreticilerinden kaynaklanmıştır (Spolana, Venedik, Lousiana örnekleri gibi).
* Yalnızca PVC'nin üretiminde kullanılan tehlikeli ve patlayıcı kimyasallardan değil aynı zamanda VCM ve klor gibi tehlikeli maddelerin taşınmasından da kaynaklanan kazalar sıkça meydana gelmektedir.
* PVC sanayi tarafından çevreye yayılan klorlu ürünler ve diğer yan ürünler doğaya aykırı malzemelerdir. Pek çoğu doğada kalıcı yani besin zincirinin üst halkasındaki insan gibi canlıların zaman içerisinde yüksek dozlarına maruz kaldığı birikerek bozunmadan varlığını sürdüren kimyasallardır.
Klor, PVC ve toksik atıklar
* Klor PVC'nin ana hammaddesidir. Klordan tuz elde edebilmek için çok yüksek oranda enerjiye ihtiyaç vardır. İşlem sırasında cıva ve dioksin içeren son derece toksik (zehirli) atıklar ortaya çıkar. Ardından klor, daha sonra vinil klorid monomer (VCM) haline gelen etilen diklorin elde etmek için etilen (petrol endüstrisinin bir ürünü)ile birleştirilir. VCM'I ise asıl ürün olan PVC'ye dönüştürmek için çeşitli katkı maddeleri de ayrıca eklenir.
* Greenpeace'in 1999 yılında Aliağa Petkim'in yasadışı atık alanından aldığı numunelerin bilimsel analizleri cıva, kadmiyum ve kusun gibi son derece zehirli ağır metaller içermekte idi. Kurşun ve cıva özellikle çocuklarda sinir sistemini tahrip etmektedir. Ayrıca Petkim'in hem Aliağa hem Yarımca atık alanlarında başka toksik organik bileşikler de tespit edilmişti.
* Greenpeace'in konu ile ilgili "Petkim'in Karanlık Yüzü" adlı raporu Greenpeace Akdeniz Ofisi'nden temin edilebilir.
* Uluslararası Antlaşma, "kirli düzine" adı verilen 12 kimyasal madde öncelikli olmak üzere, tüm KOK'lara son verilmesini amaçlamaktadır. Kirli düzine, tarım ilaçları (DDT), PCB'ler gibi sanayi ürünlerinin dışında, atık yakma tesisleri ve PVC gibi klorlu kimyasalların üretildiği endüstrilerden çevreye yayılan kanserojen dioksinler ve furanlar gibi yan ürünleri de içermektedir.
Daha fazla bilgi için: >
* Banu Dökmecibaşı, Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu, Greenpeace Akdeniz Ofisi, 0532 263 11 14.
* Greenpeace Akdeniz Ofisi Tel: 0212 292 76 19-20
* Ertan Keskinsoy, Greenpeace Akdeniz Ofisi, Basın ve İletişim Sorumlusu, 90- 532 324 32 04,
* Greenpeace Mediterranean Office in Istanbul, 90-212-292 76 19-20
{HYPERLINK http://www.greenpeacemed.organization.mt }www.greenpeacemed.org.mt {HYPERLINK http://www.temizuretim.org }www.temizuretim.org