Diyarbakır’da “Hep birlikte özyönetime” sloganıyla gerçekleşen DBP’li (Demokratik Bölgeler Partisi) Yerel Yönetimler Buluşması’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
İki gün süren buluşmanın ardından sonuç deklarasyonunu Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk okudu.
Dicle Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Ahmet Türk, özyönetimin meşru ve demokratik talep olduğuna vurgu yaparak, bu talebin karşılanması noktasında tüm engellemelerin kalkması gerektiğini söyledi. Özyönetimin Türkiye demokrasisini ileriye taşıyacak bir ihtiyaç olduğunu söyledi.
“Meşru talep yasadışı ilan edildi”
Türk’ün açıklamasında şu satırlar öne çıktı:
"2013 yılında Sayın Öcalan'ın çağrısı ile başlayan çözüm süreci, tüm ülkede üç yıldır büyük bir barış umudu vardı. Herkes bu meselenin kalıcı barışla sonuçlanacağını ve yeni yaşamın filizleneceğine inanmıştı. 7 Haziran seçimleri sonrası tüm toplumun beklentisinin aksine yönetim erkini bırakmama ve iktidarı paylaşmama ısrarı sonucu topluma kaos ve çatışma reva görmüştür"
"Yüzlerce yıl bu coğrafyada özerk ve kendi topraklarında yaşayan Kürtler'in, bu tarihsel ve meşru talebi bir kez daha yasa dışı, illegal ilan edildi. Bilindiği gibi Kürtler, 'Ne istiyorsunuz?' sorusuna 'Özerklik', 'Özyönetim' cevabını vermektedir. Tüzük, program, kongre ve konferanslarda bunu açıkça ifade etmiş, seçilmişler de bu talebini sıkça dile getirmişler. Bugün bunu daha net bir şekilde ortaya koymaktadırlar.
“Kürt meselesi yüzde 90 yerel yönetimler sorunu”
“Kürt meselesi yüzde 90 yerel yönetimler sorunudur tespiti ve statüsüz bir çözümün olmayacağı gerçeği orta yerde durmaktadır. Bu sorun çözülmedikçe hepimizin ödediği faturanın katlanarak artığı görülmektedir.
“Dünyada da bunun benzerleri uygulanmış ve önemli sonuçlar alınmıştır. En canlı örneği de yanı başımızdaki Rojava'dır.
“Kürt meselesinden ayrı olarak yerinden yönetim bu ülke için acil bir ihtiyaçtır. Hele son dönemlerde artan tek kişilik yönetim hevesi bunu zorunlu kılmaktadır. Zaten Kürtlere karşı bu katı tutumun altında bu talebin ülke geneline yansıması kaygısı yaratmaktadır."
"Özyönetim bir kadın çözümdür"
"Özyönetim Türkiye demokrasisini ileriye taşıyacak bir ihtiyaçtır. Özyönetim en başta ataerkil zihniyet ve onun ürettiği sorunlara karşı geliştirilen bir kadın çözümdür. Hükümeti ve demokratik ve eşitlikçi bir şekilde ülkeyi kaostan çıkarır. Kürt Halkı Önderi özgür bir şekilde çözüm ve müzakere sürecinde muhatap alınması gerekir.
"Özyönetim talebini meşru ve demokratik bir talep olarak görüyoruz. Bu meşru ve demokratik talebe karşı özel güvenlik bölgeleri, sokağa çıkma yasağı ilan etmekle yaşam hakkını ihlal etmek, gözaltı ve tutuklamalar ağır bir insan hakları ihlalidir. Bu uygulamalara bir an önce son verip, tutuklanan arkadaşlarımızın serbest bırakmasını istiyoruz"
Hükümete çağrı
"Küresel ve yerel düzeyde iflas eden ulus devletçiliğin, toplumsal sorunları çözme bir yana daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Hükümeti, demokratik ve eşitlikçi bir şekilde ülkeyi kaostan çıkarmaya, Türkiye'de yaşayan tüm halkların, inançların ve düşüncelerin kendini bulacağı bir anayasa oluşturmaya, yerellerden gelişen her türlü antidemokratik politikaları son vermeye, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na koyulan çekincelerin kaldırılmasına, Abdullah Öcalan'ın özgür bir şekilde çözüm sürecinde muhatap alınmasına, özyönetimin devleti ret etmediğini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve hükümetini, halkın özyönetim talebini saygılı yaklaşmaya, tüm demokratik tepkilere rağmen sürdürülen baskıları sonlandırmaya ve evren hukuk kurullarına uymaya çağırıyoruz." (BK)
* Bu haberin hazırlanışında DİHA ve Radikal.com.tr’den yararlandık.