Bursa'da Barış İçin Bursa Kadın Girişimi'nden kadınlar, Fomara Meydanı'nda toplanarak, 'Eşitlik, özgürlük ve barış için yürüyoruz' yazılı pankart eşliğinde sloganlar atarak Kent Meydanı'na yürüdü.
Yürüyüşe CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli ile BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de destek verdi.
Barış için Kadın Girişimi adına yapılan konuşmalarda şu ifadelere yer verildi:
“Birileri en başta barış için, eşitlik, özgürlük için, demokrasi için de olsa böyle bir yan yana gelişin olamayacağını anlattı bizlere. Belki de kimileri bize söylemese de böyle bir yan yana gelişi demokrasiyi içine sindiremediği için istemedi.. Ama biz kadınlar, yüreklerine ve doğrunun böyle bir yan yana geliş olduğuna inandık. AKP’lisi, CHP’lisi, BDP’lisi, hayatında hiçbir partiye oy dahi vermemiş olanıyla; alevisi, sünnisi, ateisti, sosyalistiyle; çingenesi, gürcüsü, türkü, kürdü, lazıyla biz eşit ve özgürce yan yana daha güzel yaşanacağına inandık. Ve bugün işte bir aradayız.
“Ve bugün herşeye, herkese, belki siyasi çizgilere bakmaksızın barışa, demokrasiye, özgürlük talebimize ve de kadınlara inanarak bizlerle birlikte olma yürekliliğini göstererek yanımızda olan vekillerimize çok teşekkür ediyoruz.
“Biz kadınlar, barış içinde, demokratik bir ülkede ayrımsız eşit olarak özgürce yaşayabilmek istiyoruz. Ve bunun için direneceğimize söz veriyoruz.”
Kaleli: Kimlikleri yok sayarak var olamayız
CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Kent Meydanı'nda yaptığı konuşmada, kadınların birliğinin, ülkenin dirliği için gerekli olduğunun altını çizdi. Kaleli, "Cinsel, dinsel, etniksel kimlikleri yok sayarak var olamayız, varlık sorunu ile de barışı oluşturamayız" dedi.
Ortak değerin çifte standartsız demokrasi, hak ve özgürlükler olduğunu savunan Kaleli, "Ne bölünme, ne irtica, ne de bizden daha fazlasını isterler mi, talep ederler mi? korkusuna barışı, özgürlükçü demokrasiyi asla feda edemeyiz." diye konuştu.
Tuncel: Sokaklar kiminse kazanan da odur
BDP'li Sebahat Tuncel ise "Kadınların sokağa çıkarak hem kadın politikalarına karşı erkek egemen sistemin bize uyguladığı bu baskıcı, zorba ve zor politikalarına hayır demek, hem de barış için, Türkiye'de yaşanan çatışmanın son bulması, barışın gelişmesi için kadınların barışın öncülüğünü yapmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kadının her alanda ezildiğini söyleyen süren Tuncel, "Parlamento'da bile bu cinsiyetçi dili her gün yaşıyoruz. Daha dün bir milletvekilinin kadın gazeteciler için söylediği sözün kendisi bile nasıl bir toplumda yaşadığımızı ki bu her gün aslında erkeklerin bir şeklinde ürettiği bir dil haline geliyor" şeklinde konuştu.
Sokaklar kimin ise kazananın da o olduğunu iddia eden Tuncel, barış süreci ile ilgili de şunları söyledi:
"Bizim ülkemizde 30 yıldır yaşanan savaş, çatışma en çok kadınları mağdur etti. Sadece çocuklarımız kaybetmedik bu ülkede, aynı zamanda geleceğimiz kaybettik. Bu noktada da kadınların barış için daha çok ön plana çıkması gerekiyor. Dolayısı ile biz biliyoruz ki kadınlar bu sürecin içinde yoksa gelişecek süreç de tam da bir barış olmayacak. O açıdan barış mücadelesinin gelişmesi konusunda da birlikte mücadele etmek durumundayız. Özellikle CHP'nin bu barış sürecinde daha aktif katılımı bizim açımızdan oldukça önemli. Tabii başka siyasal nedenlerde katılmıyor olabilir ama özellikle CHP'li kadınların barış meselesinde çok önemli bir yaklaşımı olduğunu biliyoruz. Barıştan yana olduğunu biliyoruz. Gezi Parkı direnişinde biz bunu gördük. Aslında burada da gördük. Dolayısı ile CHP'li kadınların partilerinin barış noktasındaki çabalarını hızlandırması konusunda daha çok çaba içinde olmasını beklediğimizi de burada ifade etmek istiyorum."
Başörtülü kadınlar için de destek isteyen Tuncel, "Gezi Parkı direnişi sırasında bir başörtülü kadına saldırı gündeme geldi. Bu olayı en çok Gezi Parkı direnişindeki kadınlar eleştirdi ve başı açık kadınlar başörtülü kadınların kamu alanında, daha doğrusu başörtülü kadınların özgür olabilmesi, yaşamın her alanında özgür olabilmesi için bir imza kampanyası başlatıldı ve ilk imza verenlerden biri de ben oldum. Buradan şöyle bir çağrı yapmak istiyorum, başörtüsüz kadınlar başörtülü kadınların hakkını, başörtülü kadınlar da Alevilerin hakkını, başı açık olanların hakkını savunmak durumunda" diye konuştu. (ÇT)