Fotoğraf: Evin Arslan/csgorselarsiv.org
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, TBMM Genel Kurulunda İstanbul Sözleşmesinin tek taraflı feshi kararı sonrasında kadın cinayetlerindeki artış ile kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalar hakkında konuştu.
Ersoy, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararı alındıktan sonra öldürülen kadınların isimlerini okuyarak konuşmasına başladı.
"Leyla, Alara, Yeter, Necla, Sezen, İslim, Rabia, Meral, Serpil, Nagihan, Zülfi Nur, Meral, Hatice, Fatma, Seda; bu ismini saydığım kadınlar sadece siz sonra erkek şiddetiyle hayatını kaybeden kadınların, basına yansıyanlarından bazılarıdır.
"Günde en az 2 kadının katledildiği ve yüzlercesinin şiddete uğradığı bir coğrafyada en üst düzeyde koruyucu tedbirleri almak devletin yükümlülüğüdür ve görevidir. Siz, İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddeti artırdığını iddia ediyorsunuz ama sözleşmeyi hiçbir zaman uygulamadınız ve bu sözleşme etkin uygulansa kadınlar ve LGBTİ+'lar, için şiddetsiz bir hayat kurulabilir, kadın katliamlarının önüne geçilebilirdi. Bakın, sözleşme ne söylüyor ama siz ne yapıyorsunuz; İstanbul Sözleşmesi der ki: "Kadına yönelik şiddeti önleyici mekanizmaları geliştirin." Siz, sözleşmeden çıkma kararı aldıktan sonra kayyum atadığınız Boğaziçi Üniversitesi'nde 2012 yılından itibaren faaliyet gösteren Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu Koordinatörü ücretsiz izne çıkarıldı ve fiilen bu merkez işlevsiz hâle getirildi. Böyle mi önleyeceksiniz kadına yönelik şiddeti? Gökkuşağı bayrağı her yerde yasaklandı ve hedef hâline getirildi. LGBTİ+ kulüpleri kapatıldı. Eşitsizliği örgütleyerek mi şiddeti önlemeyi düşünüyorsunuz?
"Hakikati haykırdıkları için sesleri kesilmeye çalışılan kadınların sokaklarda haykırdıklarını bir kez de bu kürsüden duyun: "İstanbul Sözleşmesi" bizim. İstanbul Sözleşmesi hâlâ yürürlükte ve her satırını uygulatana kadar biz mücadeleye devam edeceğiz. Sıra 6284 sayılı Kanun'da diye sevinenlere, kadınlara ikinci sınıf muamelesi yapma, kendilerine köle etme arzusuyla yanıp tutuşanlara, şiddet uygulayıp çocuk yaşta evlendirmek isteyenlere, çocukları istismar etme özgürlüğü isteyenlere, LGBTİ+'lara şiddeti kendine hak sayanlara kötü bir haberimiz var. Tek bir hakkımızdan bile vazgeçmiyoruz. Biz buradayız, biz her yerdeyiz.
"İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamakla yükümlü olduğu hâlde uygulamayanlar, koruma taleplerini karşılamayanlar, şiddeti önleyemeyenler, cezasız bırakanlar, eşitliği sağlamayanlar bu cinayetlerin suç ortağıdır."
(AÖ)