Musul'daki akrabaları için endişelenen 69 yaşındaki ev hanımı Kerime Şafak da 38 yaşındaki Avcı ile aynı fikirde.
Kadınlar ve çocuklar için üzgünüm
Onlar, Siirt'te yaşayan Arap nüfusunun büyük bir kısmı gibi Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Irak'taki saldırısı nedeniyle akrabalarının ve yakınlarının hayatından kaygılılar.
Şafak, "Musul'da yakın akrabalarımız vardı. Uzun zamandır onlardan haber alamıyoruz" diyor. Irak'taki kadın ve çocuklar için endişelendiğini anlatırken, ABD'li askerlerin anneleri için üzüldüğünü de belirtiyor:
"En fazla oradaki kadınlara üzülüyorum. Savaşın yükünü her zaman kadınlar çekiyor. Her savaşın sonunda kadınlar dul, çocuklar annesiz ve babasız kalıyor.
Televizyonlarda Amerikalı anneleri gördüğümde de üzüldüm. Allah bu savaşı çıkaranların belasını versin. İnşallah savaştan Saddam ve Iraklılar muzaffer çıkar. İnşallah, bu savaş bir an önce biter."
Akrabalarımız Irak'ta
15 yaşındaki lise öğrencisi Hasan Çoban'ın, 57 yaşındaki Zemerhan Arpacı'nın, 43 yaşındaki berber Mesut Bakır'ın, 32 yaşındaki Ümit Bülbül'ün, 36 yaşındaki diş hekimi Levent Oktay'ın ve 60 yaşındaki ev hanımı Sevim Avcı'nın ortak özellikleri, "Irak'ta yakınlarının yaşıyor olması".
"Silah ile hiçbir ülkeye demokrasi ve özgürlük götürülemez" diyen Siirtlilerin ortak dileği de, "bu haksız savaşın bir an önce son bulması".
"Saddam Hüseyin'i sevmiyorum"
Hasan Çoban, 15 yaşında, lise öğrencisi. "Saddam Hüseyin'i sevmiyorum, kendi halkını sevmiyor, televizyonlarda konuşurken gülüyor" diyor, ancak savaşın Irak halkını Hüseyin'in diktatörlüğünden kurtarmak için yapıldığına da inanmıyor.
O Iraklı çocuklar için üzülüyor, "Iraklı çocukların bizim gibi yaşamaya hakları var. Onlarla aynı dili konuşuyoruz. Petrol için savaşmaya değmez" diyor.
"Amerika nerede, Irak nerede"
57 yaşındaki Zemerhan Arpacı da Bush'a öfkeli. Emekli olan Arpacı, "bir Müslüman olarak savaşı Müslümanların kazanmasını" istiyor.
"Amerika nerede, Irak nerede... Ne işleri var orada? Bush küstahın teki. Mesele Saddam ise, Saddam'ın kulağından çeksin. Oradaki Arap halkının, çocukların ne günahı var" diyen Arpacı, Türkiye'nin savaşa katılmasını da karşı çıkıyor.
"İslam dininden olanlar, benim kardeşimdir"
"İslam dininden olan herkes benim kardeşimdir" diyen 43 yaşındaki Mesut Bakır, "hiçbir şekilde savaşı desteklemediğini" söylüyor; "Bir Arap olarak değil de, bir Müslüman olarak din kardeşlerimle gönül birliği içindeyim" diyor. .
Bakır, "dil ve ırk farkı gözetmeksizin İslamiyetin evrenselliği içinde herkesle kardeşçe yaşamak istediğini" söylüyor ve diğer Arap ülkelerine çağrıda bulunuyor:
"Arap ülkelerinin bu kan dökücülüğe seyirci kalması, zulme ortaklıktır."
"İnsan kanı üzerinden politika yapılamaz"
"Oradaki halkı kardeşlerimiz olarak görüyorum. Bu savaştan Irak'ın zaferle çıkmasını istiyorum" diyor 32 yaşındaki Ümit Bülbül.
Serbest meslekle uğraşan Bülbül, ABD Devlet Başkanı George Bush'un babasının vasiyeti üzerine Irak'a saldırdığına ve babası gibi savaşı kaybedeceğine inanıyor; "İnsan kanı üzerinden politika yapılmaz. ABD'nin Irak'a saldırısı haksız bir savaş ve ABD bundan yenilgi ile çıkacak" diye konuşuyor.
Milliyetçilik değil, İslami motif
36 yaşındaki diş hekimi Levent Oktay, Türkiye'de 3 milyon civarında Arap yurttaş yaşadığını ve bu nüfusun milliyetçilik temelinde değil İslami motifle Irak'ta yaşanan zulme karşı olduğunu söylüyor.
"Oradaki kardeşlerim için ciğerim yanıyor" diyen Oktay, "Saddam Hüseyin diktatör bile olsa, bunun müttefiklerin saldırısını haklı kılmayacağını" söylüyor.
Oktay, Türkiye'nin bu savaşa dahil olmasına da kesinlikle karşı çıkıyor ve barış politikasının demokratik talepleri karşılamakla yaşama geçirileceğini savunuyor:
"Türkiye'nin politikası barış üzerine inşa edilmelidir. Bizim hassasiyetimiz, Misak-ı Milli sınırlarını koruma ve Misak-ı Milli sınırlarında yaşayan bütün etnik unsurların bütünlüğü temeline oturtulmalıdır.
Bu anlamda dünyadan baskı görüyoruz. Misak-ı Milli sınırlarını korumanın yolu başka ülkenin içişlerine karışmak, başka halkları bir arada yaşamaya zorlamaya değil, ülkemizdeki demokratik talepleri karşılamakla sağlanabileceğine inanıyorum."
"Kuran okuyup beddua ediyorum"
60 yaşındaki Sevil Avcı Musul'da yaşayan amca çocuklarının hayatından endişeli, Irak'a saldıranlara da, Irak Devlet Başkanı Hüseyin'e de öfkeli. Avcı'nın tek dileği, savaşın bir an önce son bulması:
"Saldırı başladığı günden bu yana her gün Kuran okuyarak hem Saddam'a, hem Yahudilere hem de o Bush mudur nedir, ona beddualar ediyorum. Musul'da yaşayan amca çocuklarımızın hayatından endişe ediyorum. Bu katliamı neden yaptıklarını anlayamıyorum. Irak'taki kadın ve çocukların ne günahı var? Biri bu gaddarlara dur desin." (DT/BB/NK)