Haberin İngilizcesi için tıklayın
* Fotoğraf: 25 Haziran 2017, Cihangir Meydanı, İstanbul / SPoD LGBTİ
25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında düzenlenmesi planlanan 15. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınanların yargılanmasına bugün başlandı.
25 Haziran 2017’de Onur Yürüyüşü'nde 24 aktivist gözaltına alınmış, haklarında 911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten dava açılmıştı.
Bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi 48. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı avukatlar Aylin Kırıkçu, Davut Erkan, Eren Kara, Levent Pişkin ve Rozerin Seda Kip takip etti.
Sanıklar tek tek yaptıkları savunmalarında, hiçbir uyarı yapılmadan gözaltına alındıklarını ve gözaltına kötü muameleye maruz kaldıklarını belirtti ve beraatlarını talep etti.
Bir sonraki duruşma 27 Şubat 2018’de görülecek.
Savcı yanlış yürüyüşle ilgili iddianame hazırlamış
KaosGL’den Yıldız Tar’ın haberine göre, duruşmada ilk sözü alan avukat Pişkin, iddianamenin özensizliğini eleştirdi.
Pişkin, iddianame içeriğinde 8. Trans Onur Haftası ile ilgili işlem yapıldığı söylenirken; davanın 25. LGBTİ+ Onur Haftası’na ilişkin olduğunu hatırlattı.
Pişkin, polis tarafından çekilen kamera görüntülerinin delil olarak yer aldığını ancak bu delillerin hukuka aykırı şekilde elde edildiğini söylerken, mahkeme görüntülerin dosyadan çıkartılması talebini esas hükümle birlikte değerlendirileceği için reddetti.
“Saldırganlara sadece kimlik tespiti yapıldı”
Avukatlar ortak savunmalarında, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarını hatırlattı. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Onur Yürüyüşü’nün bir başka grubun saldırma ihtimali gerekçesiyle yasaklandığını hatırlatan avukatlar şunları söyledi:
“Ellerinde değişik silahlarla LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katılmak isteyenlere saldırmak amacıyla gelen gözaltına alınmadı, sadece kimlik tespiti yapılıp serbest bırakıldı. Gözaltına alınan müvekkillerimiz ise fiziki ve sözlü şiddete maruz kaldı.
“Yasaklamalarla temel hak ve hürriyetler kısıtlanamaz. Burada amaç LGBTİ+ varoluşunu kriminalize etmektir. Son üç yıldır bu yönde bir çaba gözlenmektedir.”
Avukat Aylin Kırıkçu, polislerin kendisinin de aralarında bulunduğu dört avukatı, avukat kimliklerini göstermelerine rağmen gözaltına almaya çalıştığını da ekledi.
Valiliğe yasak kararı sorulacak
Avukat Rozerin Seda Kip, valiliğin yasak kararının son anda geldiğini; bu konuda bildirimin yazılı yapılması taleplerinin ise reddedildiğini vurguladı. Valiliğe yasaklamaya dair bildirimin nasıl ve hangi usulle yapıldığının sorulmasını talep etti.
Mahkeme, İstanbul Valiliği’ne yasaklama kararının ne zaman verildiği, bu kararın ilan edilip edilmediği, edilmiş ise ne zaman ve nasıl edildiğinin sorulmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, 2003'ten bu yana kesintisiz bir şekilde düzenleniyor. 2013'teki yürüyüşe 100 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor.
Polisin yürüyüşe ilk engelleme girişimi 2015'te yaşandı ancak polis saldırısına rağmen yürüyüş gerçekleşti. 2016'da ise polis saldırısı nedeniyle yürüyüş yapılamadı. Polis aralarında Onur Haftası Komitesi ve Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
2017’de, Alperen Ocakları gibi gruplar ve Yeni Akit gibi medya kuruluşlarının LGBTİ'leri tehdit eden açıklamalarının ardından İstanbul Valiliği 15. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne izin verilmeyeceğini açıkladı. Gün boyunca polis İstiklal Caddesi’ne aktivistlerin, dövmesi olan insanların, ellerinde döviz veya bayrak olanların, çantalarında gökkuşağı rozet bulunanların girişine izin vermedi. Mis Sokak'ta çekim yapan gazetecileri de polis köpeklerle kovaladı. Associated Press (AP) kameramanı Bram Janssen yanında pasaportu olmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
25 Haziran’da yürüyüşe gelen LGBTİ akivistleri ve onlara saldırmaya gelen Alperen Ocakları üyelerinin de bulunduğu 41 kişi gözaltına alındı.
24 LGBTİ aktivisti hakkında dava açıldı. Alperen Ocakları üyeleri ise kimlik tespitinin ardından serbest bırakıldı. (ÇT)