İnsan Haklarını Derneği'nin (İHD) 1 Mayıs 2013'teki polis şiddetini protetso ettiği eyleme Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Sırrı Süreyya Önder de katıldı.
Önder, işçilerin taşeronlaşma, esnek çalışma, güvencesizlik gibi bir sürü sorunu olduğunu ve bunları dile getireceği en önemli günün1 Mayıs olduğunu hatırlattı ancak bu önemli günde yine sadece devletin zulmünün konuşulduğunu söyledi.
"Emekçiler, 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamayı onur meselesi haline getirdiler bunda da haklıdırlar. Dilan Alp'in yaralanmasının ardından polis, 'merdivenden düştü' diye bir iddia attı. Biz bu iddiaları zamanında çok gördük. İçlerinde 'marjinal gruplar vardı' safsatalarını da karnımız tok. İşçiler yıllarca 1 Mayıs'ı barış içinde kutlayabileceğini göstermiştir.
"Bir başka konuya dikkat çekmek istiyorum. Ağzını açan gerek muhalif görüntü altında gerek iktidarın yanında konuşlanarak bu Taksim ısrarını barış süreciyle ilişkilendirmeye ve karşı karşı koymaya çalışmaktadır. Bu da çok ince ve sinsi bir politikadır. Bu ülkede Kürt ve emek meselesi birbirinden bağımsız değildir. Süreç bozulmasın diye eleştirmemek diye bir şey yoktur. Süreç tam da demokratik siyaset alanını genişlemesiyle sağlamlaşır."
Önder, DİSK'e de samimi ve dayanışmacı bir eleştiri getireceğini belirterek "Madem ki bu meydanda ısrar ettiniz ve bu sizin tabanınızın dileğiydi. Devletin nasıl davranacağını da biliyordunuz. O zaman genel merkeze kapanıp meseleyi tatil etmeyecektiniz. Madem edecektiniz, o zaman ısrar etmeyecektiniz" dedi.
Taksim Meydanı projesine de değinen Önder şöyle konuştu:
"Fakiri fukaranın para vermeden soluklanacağı son gölgeliği de yok ederek AVM, rezidans yapcaklar. Bu insanlar burada oturmak için para ödemek zorunda kalacak. Buna karşı çıkanları üç beş entel diye niteleyenler o zaman destek verseydi belki de bugün 1 Mayıs Taksim'e çıkmak için kimse yaralanmayacaktı." (NV)