Türkiyeli Vicdani Retçiler, "Vicdani ret en temel insan hakkıdır" diyerek, vicdani reddin yasal zemine kavuşturulması için imza kampanyasını da içeren bir kampanya süreci başlatıyor.
Taxim Hill Hotel'inde gerçekleşen toplantının moderatörlüğü yapan Banu Güven, vicdani reddini açıklayarak, "Türkiye'de vicdani ret kapısı bir kez açıldı, artık bu konuda beraber hareket edilmeli" dedi.
Vicdani retçi Tayfun Gönül, 20 yıl önce vicdani red hakkından bahsettiğinde Mars'tan gelmiş muamelesi gördügünü ancak bugün Türkiye'nin böyle bir meselenin olduğunu kabul etmek zorunda kaldığını söyledi.
"Vicdani ret olursa, o zaman profesyonel askerlik olsun söylemine karşıyım. Ben ordusuz bir dünya istiyorum."
Vicdani retçilerin avukatı Davut Erkan, cezaevindeki vicdani retçilerin hukuki işkencenin yanında fiziki işkencelere de maruz kaldıklarını belirtti ve kendisini her gün arayan binlerce asker kaçağı olduğunu söyledi.
"15 yıldır asker kaçağı olanlar var; sosyal yaşamları yok. Evlenemiyorlar, çocuklarını okula gönderemiyorlar; hiçbir yasal işlemi gerçekleştiremiyorlar."
Vicdani retçi Vedat Zencir, asıl önemli olanın öldürmemek olduğunu, ölmeme durumunun sonra geldiğini söyledi ve vicdani ret hakkının kişilik bütünlüğünün bir parçası olduğunu belirtti.
Vicdani retçi Mehmet Tarhan, vicdani redde alternatif getirilen "sivil alternatif hizmeti"in getirebileceği olumsuzluklara dikkat çekti.
"Devletin eline geçireceği bedava iş gücü, kamu kurumlarında hizmet alan bireyleri olumsuz etkileyebilir. Mesela Fransa'da hastanelerde bu sistem nedeniyle enfeksiyon artışı yaşandı.
"Ayrıca, bu hizmet, yüz binlerce insanın işsiz kalması anlamına da geliyor. Bunu sendikalarla birlikte iyi tartışmak gerek."
Vicdani retçi Arif İyidoğan ise sivil hizmet sisteminde, insanların kendi mesleklerine göre toplum yararına herhangi bir kamu hizmetinde çalışmak istemesinin yadsınmaması gerektiğini söyledi.
Vicdani ret en temel insan hakkıdır
Türkiyeli Vicdani Retçiler adına okunan açıklamada, askerlik yerine sivil hizmet hakkını savunanlar, total retçiler ya da açıklama yapmamasına rağmen militarist bir aygıtın parçası olmaktan kaçan herkesin yanında oldukları ve kadın, erkek tüm vicdani retçilerin önceliğinin toplumdaki militarizmin temizlenmesi olduğu belirtildi.
Açıklamada, evrensel doğal hukuktan meşruiyetini alan, uluslararası hukukla da koruma altında bulunan vicdani redde ilişkin şu talepler dile getirildi:
* Vicdani ret hakkı herkes için ulaşılabilir ve kullanılabilir temel bir insan hakkı olarak tanınmalıdır. 1111 sayılı Askerlik Kanunu yürürlükten kaldırılmalı ve vicdani ret hakkını da kapsayacak yeni bir düzenleme yapılmalı.
* Vicdani retçilerin askeri mahkemelerde yargılanması hukuksuzdur. Retçilerin yargılandığı Askeri Ceza Kanunu 63, 66,87 ve 88. maddelerinden açılmış tüm davalar düşürülmeli. Aynı kanunun inanç ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayan 45. maddesi kaldırılmalı.
* Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "halkı askerlikten soğutma" suçunu düzenleyen 318. maddesi kaldırılmalı.
* Vicdani ret hakkını kullandığı için hapsedilen veya "sivil ölüm"e mahkum edilerek mağdur olan vicdani retçilerin zararları tazmin edilmeli.
* 16 aydır tutuklu bulunan vicdani retçi İnan Süver ve 27 Kasım'da tutuklanan vicdani retçi Muhammed Serdar Delice derhal serbest bırakılmalı. (NV)