Fotoğraf: Twitter – HDP İstanbul Gençlik Meclisi
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) başlattığı “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü”nün ikinci gününde İstanbul Esenyurt'ta basın açıklaması yapıldı.
Partililer, vatandaşlar ve milletvekillerinin katıldığı basın açıklamasını HDP Sözcüsü Saruhan Oluç yaptı.
Esenyurt Meydanı’nda yapılması polis tarafından engellenen, bunun üstüne Esenyurt Meydanı’na yakın Doğan Araslı Bulvarı’nda yapılan basın açıklamasında Oluç özetle şunları dedi:
“Biz Kandıra üstünden, Hakkari heyeti Diyarbakır üstünden Ankara’ya gidecek”
“Dün başlattığımız demokrasi yürüyüşünün ikinci günündeyiz. Demokrasi yürüyüşünün bir kolu Hakkari’den, bir kolu Edirne’den yola çıktı. Biz Edirne kolu olarak İstanbul’da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
“İki gün daha İstanbul’da çalışmalarımızı yürüttükten sonra Kandıra’ya yola çıkacağız ve Ankara’ya gideceğiz.
“Hakkari’den yola çıkan heyet de Van’da çalışmalarını sürdürüyor. O heyet de önce Diyarbakır’a ardından Ankara’ya geçecek.
“Saldırılar sadece HDP’ye yönelik değil"
“Demokrasi yürüyüşünü başlatmamızın bir kaç anlamı var.
“Birincisi, Türkiye’de bugün demokrasi işlemiyor; demokratik kurallar, özgürlükler işlemiyor.
“65 belediyemizden 12 belediye bıraktılar, gerisine Anayasaya aykırı şekilde kayyum atadılar. Yine Anayasaya aykırı şekilde üç milletvekilinin vekillikleri düşürüldü.
“Bütün bu adımların anayasaya aykırı olduğunu, demokratik siyaseti ortadan kaldırmak amaçlı olduğunu biliyoruz.
“Ama bu saldırıların hukuksuzlukların sadece HDP’ye yönelik olduğunu düşünmüyoruz. Tüm siyasal toplumsal muhalefete saldırı olarak değerlendiriyoruz bunları.
“İşsizlik, hukuksuzluk, Kürt sorunu”
“Bu nedenle 1 Haziran’da dokuz maddelik demokratik tutum belgesi açıkladık ve mücadele zeminini tanımladık.
“Birlikte demokrasi ittifakını oluşturamazsak iktidarın saldırıları tüm siyasal ve toplumsal muhalefete olur dedik. Gelin birlikte demokrasi mücadelesini büyütelim dedik. İktidarı durdurmak, değiştirmek toplumsal muhalefetin elindedir.
“Bu çağrımızda birkaç noktaya parmak bastık:
- Her üç kişiden iki kişi iş aş derdinde, işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon had safhada. Her ne kadar rakamlarla oynasalar da halk nasıl bir krizle karşı karşıya olunduğunu biliyor.
- Türkiye’de hukuk krizi yaşanıyor. Yargıda tuz kokmuş vaziyette. Tüm yargı sarayın direktifleri doğrultusunda karar veriyor. Şimdi geçerli olan sarayın hukukudur. Bunu hukukun üstünlüğüne dönüştürmek zorundayız.
- Kürt sorunun çözümü noktasında demokratik adımlar atılması, diyalogla çözüm üretilmesi noktasında son derece hassasız. Bu konuda mecliste çözüm bulunmasının elzem olduğunu düşünüyoruz. Hiçbir sorun silahlarla çözülemez. Birbirimizle konuşarak toplumsal barışı yaratabiliriz.
“Bütün bu taleplerimizi yürüyüş boyunca dile getirdik, getireceğiz. 20 Haziran’da heyetlerimiz Ankara’da biraraya gelecek ve bu görüşlerimizi bir kez daha vurgulayacak.
“HDP’nin susturulamayacağı görüldü”
“Bugüne kadar iktidar partileri de muhalefet partileri de gördü ki, HDP baskı altına alınarak, hapse atılarak, susturulamaz. Asla ama asla HDP arkasındaki 6 milyon seçmen, aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon kişi bu baskılara boyun eğmez, diz çökmez.
“Derdimiz konuşarak toplumsal müzakerenin, uzlaşmanın, barışın önünün açılmasıdır.” (EKN)