Öldürülen trans birey Didem Soral'ın yaşadığı Fındıkzade Karakoyunlu sokakta LGBTT örgütleri bugün (2 Ağustos) anma düzenledi. Soral'ın yaşadığı evin önüne karanfiller bırakıldı ve mum yakıldı. Anmaya, İstanbul LGBTT, Kadın Kapısı, Lambdaistanbul Dayanışma Derneği, Kaos GL, Pembe Hayat Dayanışma Derneği, Cinsiyetçiliğe Karşı Dayanışma Ağı ve Anarşist Kadınlar katıldı.
Yapılan basın açıklamasında, trans bireylerin cinayetlerinin gazeteler tarafından ele alınış biçimi eleştirildi. Açıklama, gazetelerin Didem'in nüfus kağıdında geçen erkek ismine yer verirken erkek zanlının isminin saklanmasını "katillerle empati kurmak, kurbanı dinlememek" olarak değerlendirdi.
"Aynı Gemideyiz"
Anmada, "erkek vuruyor, devlet koruyor", "trans cinayetleri politiktir", öldürülenler burada, katilleri nerede" sloganları atıldı. Nefret cinayetlerinin ve linç girişimlerinin kınanmasının ardından, nefret cinayetlerini işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını vurgulayan sloganlar da atıldı.
Gabile Haber yazarı, aktivist-yazar Michelle Demishevic, bianet'e yaptığı açıklamada, "katilleri koruyan yasalar trans bireyleri ötekileştiriyor. Bu ötekileştirilme gazeteler tarafından sürdürülüyor" dedi.
"Hepimiz aynı gemideyiz, nefret cinayetlerinin olduğu bir toplumda kimse güvende değildir. Kadın cinayetlerine gösterilen hassasiyet trans cinayetlerine de gösterilmeli."
Kadın Kapısı aktivisti Eylem Çağdaş, bianet'e yaptığı açıklamada, "her seferinde son olsun diyoruz. Bu sefer de son olsun diyerek bu sokaktayız. Bizler sokağa çıkarak, Trans Onur Yürüyüşleri düzenleyerek nefreti durdurmak istiyoruz. Sokağı barışa çağırıyoruz" dedi.
İstanbul LGBTT aktivisti Ebru Kırancı, bianet'e yaptığı açıklamada, "Anayasa'ya cinsel kimlik ve cinsel yönelim maddesi eklenmeli. Trans bireyler anayasa ile korunmalı. Ayrıca nefret suçu tanımlanması yapılarak failler ağırlaşmış müebbet hapisle cezalandırılmalı. Trans bireylere, eşcinsellere ve kadınlara karşı şiddet durdurulmalı" dedi. (GY)