Kadın cinayetlerine karşı oluşturulan platform bu akşam (5 Ağustos) Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Kadınlar yürüyüşe başlamadan önce boşandığı eşi tarafından sokak ortasında öldürülen Müzeyyen Yanıkbaş'ın ağzından kadın cinayetlerini anlatan bir mektup okudu.
Yanıkbaş'ın ağzından yazılan mektupta şöyle söylendi: "Sekiz sene boyunca eşim olan erkek beni ondan boşandığım için öldürdü. Beni öldürdü çünkü bu ülkede Ayşe Paşalı, Münevver Karabulut'un öldürülebildiğini gördü. Erkekler bizleri öldürebildikleri için öldürüyorlar. Ezildiğimiz için sokak ortasında öldürülüyoruz. Diğer kadınlar öldürüldüğü için öldürülüyoruz."
Yapılan basın açıklamasında, Fatma Şahin'in elektronik izleme sistemine eleştiriler yöneltildi. Kadınlar, "defalarca korunma talebinde bulunulduğu halde korunmayan kadın teknik takiple nasıl korunacak" diye sordular.
Kadınlar, Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak'ın "aile meseleleri aile içinde kalmalı" sözlerine karşı, "utanma duygusundan nasiplenmemiş bu adam, kadınların canı pahasına aile birliğini korumayı kendine vazife bilmiş" sözleriyle tepki gösterdi.
Kadınlar, tramvay durağında biten yürüyüşünün sonunda hasta tutsak Hediye Aksoy'a Özgürlük eylemine katıldı. İki eylemin birleşmesi sırasında "yaşasın kadın dayanışması" sloganı atıldı.
Politik tutuklular
Hediye Aksoy'a Özgürlük eyleminde İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel bir konuşma yaptı. Tuncel, bir ülkede gerçek demokrasinin politik tutsaklara özgürlük verilerek sağlanabileceğini belirtti. Hediye Aksoy'un Güler Zere gibi hastalığının son aşamasında değil, hastalığının tedavi edilebileceği bir safhada özgür bırakılmasını istediklerini söyledi.
Kadınların demokrasi mücadelesindeki önemini vurgulayan Tuncel, Hediye Aksoy ile birlikte geçirdikleri cezaevi günlerini de andı. Eylemde daha sonra Hediye Aksoy'un son yazdığı mektup okundu. (GY)