Çocuk İstismar ve İhmalini Önleme Derneği beşinci sınıftan itibaren okullarda başörtüsü kullanımını serbest bırakan düzenlemenin iptali için Danıştay’da dava açtı.
Dernek dava dilekçesindeBakanlar Kurulu kararıyla “Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik”te değişiklik yapılması kararının uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırı olarak düzenlendiğini vurgulayarak iptalini istedi.
İptal gerekçeleri
Dava dilekçesinde vurgulanan düzenlemenin iptal gerekçelerinden bazıları şöyle:
* Yönetmelikte ‘başı açık’ yerine ‘yüzü açık’ deyimine yer verilerek öğrencinin başını kapaması suretiyle derslere girmesinin laiklik kuralını ihlal edeceğinden bu hükmün Temel Eğitim Yasasının ana ilkelerine ve Anayasanın 2. maddesine aykırı olması
ÇHS
* Yönetmeliğin Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) hükümlerine aykırı olamayacağı
* Kız çocuğunu kapatmaya ve örtmeye çalışmak bir çocuk istismarı ve onun gelişimsel gereksinimlerini görmezden gelme de bir çocuk ihmali olduğu ve bu durumun ÇHS’nin 2-7-10-19. maddeleri ile Çocuk Koruma Kanunu’na aykırı olduğu
Ayrımcılık
* Yönetmeliğin uygulanması halinde, sadece kız çocukları başlarını bağlayacağından bu durumun kız çocuklarını cinsel yönden ayrımcılığa tabi olacağı, başını bağlayan kız çocuğuna ‘erkeklerin saçını görmelerinin cinsel yönden doğru olmadığı bilgisi verileceği için kız çocuğunun kendisini ‘cinsel öğe’ olarak görmeye başlayacağı, bu durumun onun sözleşmedeki gelişim ve korunma haklarını ihlal edeceği; duygusal, fiziksel ve cinsel yönden istismarına neden olacağı
* Başı bağlanan çocuk bu durumun gerekçe ve nedenlerini yaşı gereği anlayamadığı ve kavrayamadığı için kendisini farklı göreceği, dinsel ve sosyal gereklilik nedeniyle bir çocuk olarak kendini yeterince sergileyemeyeceği, doğallıkla oyun oynamayacağı, özgürce ve engellenmeden durumunu tartışamayacağı, merakını bilimsel bir şekilde gideremeyeceği, öz benliğini güçlendiremeyeceği
Cinsel kimlik
* Başının bağlanması nedeniyle ‘cinsel kimliğin yanı kız kimliğinin’ tehlike içeren tehdit oluşturarak saklı-gizli tutulması gereken bir kimlik olgusu-, algısı ortaya çıkacağından kız çocuğunun kendi cinsel kimliğini güvenilmez bir kimlik olarak üzerinde taşıyacağı için bu durumun çocukluk, ergenlik ve erişkinlikte cinsel kimlikle ilgili sorunları beraberinde getireceği...
Usulen iptal
Temel eğitim yasaları tüm eğitim kurumlarını MEB’na bağladığından okul öncesi eğitim kurumları dahil tüm okullardaki öğrencilerin bu yönetmeliğe tabi tutulacağı; bakanlığın bu yasağın ilköğretim 5. sınıfta başlayacağı yolunda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarının yönetmelikle bağdaşmaması usulen iptal gerekçeleri arasında yer aldı.
Yürütmeyi durdurma
4 Kasım’da açılan davada ayrıca ileride telafisi imkânsız zarara neden olacağından iptal kararı verilinceye kadar yürütmenin durdurulması da talep edildi.
Çocuk İstismar ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Bahar Gökler adına davacı vekili Avukat Türkay Asma’nın verdiği dilekçede; düzenlemenin iptaline ilişkin yargılamanın uzun sürmesi halinde ayrımcılık, cinsel obje olma, oyun hakları, fiziksel-cinsel-duygusal istismar gibi gelişim ve korunma hakları ihlali gerçekleşeceği ve çocukların bu olumsuzluklar nedeniyle uğradıkları ve uğrayacakları zararların telafisinin mümkün olmayacağı da belirtildi. (YY)