Öğrenciler MP3 İçin Ankaraya Gidiyor
Dün (15 Ekim) yürüyüş düzenleyen öğrenciler Anadolu Üniversitesi'nin de öğrenciyi müşteri gibi görüp ticarethane tavrı sergilediğini söyleyerek parasız eğitim talep ettiler.
İmzalar 18 Ekim'de Ankara'ya
Eskişehir'de başta ev kiraları olmak üzere okul masrafları harç ve kayıt giderlerinin çok yüksek olmasını protesto eden üniversite öğrencileri Vardar İş Merkezi önünde bir araya gelerek, parasız eğitim talebiyle Porsuk Bulvarı'na kadar yürüdüler.
Topladıkları beş bine yakın imzayı 18 Ekim'de Ankara'ya götürecek olan öğrenciler, "Yolunacak kaz değiliz" sloganı attılar.
Eskişehir öğrenci kolektifleri sözcüsü Sevda Altıner "Tüm Türkiye'de topladığımız imza sayısı yüz bini aştı. Eskişehir'de ise beş binin üzerinde imza topladık.Tüm Türkiye'nin sokaklarında yedi aydır 'MP3' sesi çınlıyor" dedi.
"MP3" müşteri ve piyasalaştırılmaya karşı üç talep demek.
Altıner öğrencilerin taleplerini şöyle sıralıyor:
"Harç ve kayıt paraları kaldırılsın, üniversite içi hizmetler parasız olsun,ulaşım ve barınma ücretleri düşürülsün. Yurt olanakları ve kapasiteleri artırılsın, yerleşkeler arası ve yerleşkelerden şehir merkezlerine ücretsiz servisler konulsun."
Üniversitelerde nitelikli ve bilimsel bir eğitim sürecinin gerektirdiği tüm olanakların sağlanmasının zorunlu olduğunu savunan Altıner, Anadolu Üniversitesi'nde kayıt döneminde karşılaştıkları tabloyla üniversitenin öğrencileri müşteri olarak gördüğünü gözler önüne serdiğini söylüyor.
Fakülte sekreteri: Siz bizim müşterimizsiniz
Altıner "Kayıt sırasında 'kırtasiye parası' adı altında toplanan 35 YTL'nin hiçbir hukuki dayanağı yok. Birçok öğrenci kırtasiye parasını ödediğinden haberdar bile değil. Çünkü bankada harç ve kırtasiye parasının toplamı söyleniyor" diyor.
Altıner, Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi sekreteri N. Zeki Öztürk'ün kayıtlarla ilgili açıklanmaları dikkat çekiyor.:
"35 YTL'yi ödemeden kayıt yaptırdığımız bir arkadaşımız fakülteye kayıt yapmaya gittiğinde sekreterin '35 YTL vermeden kayıt yapmıyoruz, 35 YTL'leri tabii ki alacağız çünkü siz bizim birinci müşterilerimizsiniz. Aileleriniz ikinci müşterilerimiz ve iletişim fakültesi ortamı da üçüncü müşterimiz' sözleriyle karşılaştı."
"Bu sözler üniversitelilerin şirkete, öğrencilerin müşteriye dönüştüğünün birinci ağızdan kanıtlanmasıdır. Müşteri değil üniversiteliyiz." (EZÖ/KÖ)