*Fotoğraf: Boğaziçi Direnişi Twitter hesabı
Boğaziçi Üniversitesi'nde önceki dönemlerde Öğrenci İşleri Dekanı olarak görev yapmış akademisyenler, 3 Temmuz Cumartesi günü özel güvenlik görevlilerinin öğrencilere uyguladığı şiddete dair atanmış Öğrenci İşleri Dekanı Fazıl Önder Sönmez'e açık mektup yazdı.
TIKLAYIN - Boğaziçi'nde öğrencilere güvenlikçi ve polis şiddeti
TIKLAYIN - #BoğaziçiKilitAltında: Akademisyenler kampüse alınmıyor
Beş eski Öğrenci İşleri Dekanının imzasını taşıyan mektupta, Boğaziçi Üniversitesi'nde yıllardır Öğrenci İşleri Dekanlarının her türlü şiddetten arınmış, tüm üniversite bileşenleri için güvenli bir kampüs hayatı sağlamak amacıyla çalıştığı belirtildi.
Mektupta "Öğrenci İşleri Dekanlığı üniversitemizde sadece öğrenci etkinliklerini onaylayan, öğrencilerin burs, yurt gibi ihtiyaçlarına çözüm üreten bir birim değildir. Esasen Öğrenci İşleri Dekanının bu çok önemli görevlerinin yanı sıra daha da önemli birincil görevi, öğrencilerimize zarar gelmesini önlemek, sadece bizim öğrencimiz oldukları için onları koruyup kollamaktır" denildi.
Tüm Öğrenci İşleri Dekanlarının, şimdiye kadar içeriğine bakılmaksızın her eylemde eylem yerinde bulunduğu, en küçük bir şiddet eğilimi sezildiğinde diğer akademisyenlerle birlikte özel güvenliğe ve kolluk kuvvetlerine karşı öğrencilere siper oldukları belirtildi.
Akademisyenler, mektupta, atanmış yönetimin Öğrenci İşleri Dekanlığının eylemlerinin ve aldığı kararların hukuki sonuçlarının görülmesi için yasal sürecin takipçisi olunacağını da yazdı.
Mektubun tamamıÖğrenci İşleri Dekanı Fazıl Önder Sönmez'in dikkatine, Bu maili size geçmiş Öğrenci İşleri Dekanları olarak yazıyoruz. Her birimiz üniversitemizin görece zor zamanlarında bu görevi sürdürdük. Türkiye üniversitelerinde Öğrenci İşleri Dekanlığı, kavramı ve uygulaması Boğaziçi Üniversitesi'nde başlamış olup devlet üniversitelerinde ne yazık ki hâlâ resmi olarak bulunmayan bir pozisyondur. Üniversitemizde çok uzun yıllardır büyük önem verilen bir görev olan Öğrenci İşleri Dekanlığını üstlendiğiniz günden bu yana yaşananlar bu görevin gerektirdiği sorumlulukların ne olduğunun tarafınızdan yeterince anlaşılamamış olduğunu gösteriyor. Böyle olduğu halde bu konuda öğretim üyelerinden gelen öneri ve uyarıları dikkate almamış olmanız bu pozisyonu sadece unvanlarınıza zorunlu bir eklenti olarak üstlendiğiniz endişesine yol açmaktadır. Öğrenci İşleri Dekanlığı üniversitemizde sadece öğrenci etkinliklerini onaylayan, öğrencilerin burs, yurt gibi ihtiyaçlarına çözüm üreten bir birim değildir. Esasen Öğrenci İşleri Dekanının bu çok önemli görevlerinin yanı sıra daha da önemli birincil görevi öğrencilerimize zarar gelmesini önlemek, sadece bizim öğrencimiz oldukları için onları koruyup kollamaktır. Bugüne kadar birbirinden farklı tüm yönetimler ve tüm öğrenci işleri dekanları istisnasız bu görevi layıkıyla yerine getirmek için çabaladılar. Bugüne kadar bu üniversiteye birkaç istisna hariç kolluk kuvveti girmedi. Öğrencilerimiz kolluk kuvvetleri ile karşı karşıya kalmasın diye başta Öğrenci İşleri Dekanı olmak üzere Rektörler, Rektör Yardımcıları emniyetle, gerektiğinde siyasi otoritelerle müzakerelerde bulundu. Ama bundan da önemlisi Öğrenci İşleri Dekanları fiziksel olarak her eylemde içeriğine bakmaksızın öğrencileri gözetmek üzere eylem yerinde bulundu, gerektiğinde, en küçük bir şiddet eğilimi sezildiğinde, özel güvenliğe, kolluk kuvvetlerine karşı, elbette birçok hocamızın da desteğiyle öğrencilere siper oldu. Öğrencilerin neyi protesto ettikleri, hangi konuda eylem yaptıklarından bağımsız olarak öğrencilerle ve güvenlikle, polisle konuşmak, ortamı sakinleştirmek Öğrenci İşleri Dekanının sorumluluğundaydı bugüne kadar. Oysa bugün, 3 Temmuz'da yaşananlar Öğrenci İşleri Dekanının, Rektörün öğrencilerin yanında olmak şöyle dursun kendi kontrolündeki üniversite güvenlik görevlilerinin öğrencilere şiddet uygulamasına engel olmayı akıllarından bile geçirmediğini bize gösterdi. Bu yaşananlar üniversitenin gelmiş geçmiş tüm öğrenci işleri dekanları tarafından yıllarca, titizlikle korunmaya, sürdürülmeye çalışılan yazılı olmayan ilkelerin yok sayıldığını, hiçbir ahlaka sığmayan, hiçbir değerle açıklanamayacak bir düşmanlıkla öğrencilerimizin, hocalarımızın hedefe konduğunu gösterdi. Üniversitemizde altı ay içinde yıkılmaya, ortadan kaldırılmaya çalışılanlar arasına Öğrenci İşleri Dekanlığı da girmiştir. Öğrenci İşleri Dekanlığı artık içi boş bir unvandan ibarettir. Bu unvanı taşır göründüğünüz halde görevinizi yerine getirmediğinizi büyük bir kaygıyla izliyoruz. Öğrenci İşleri Dekanlığının eylemlerinin ve aldığı kararların hukuki sonuçlarının görülmesi için sürecin takipçisi olacağız. İmzalayanlarDoç. Dr. N. Zeynep Uysal (2016-2021) Prof. Dr. Biray Kolluoğlu (2012-2016/2006-2008) Prof. Dr. Naz Zeynep Atay Gök (2008-2012) Prof. Dr. Emine Erktin (2006-2008) Prof. Dr. Ali Tekcan (2004-2006) | |
(DŞ)