Avukatlar, dün (1 Mart) yaptıkları basın açıklamasının kimseyi suçlamadığını, yalnızca sonuçları bildirdiğini vurguladı; hükümetin ve Adalet Bakanlığı'nın bulguları siyasi olarak değil, insani ve yargısal bir sorun olarak görmelerini istedi.
Bakanlığın Öcalan'ın sağlık sorunları olmadığı iddiasından vazgeçmesini isteyen Angelelli ve Şaklar, uzmanlardan oluşan uluslararası bir heyetin zaman geçirmeden araştırma yapması çağrılarını tekrarladı.
Tuğluk: Bağımsız kurul incelemesine izin verin
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk da, bugün Ankara'da yaptığı basın toplantısında, Türk Tabipler Birliği'nin, İnsan Hakları Derneği'nin, İnsan Hakları Vakfı'nın, Türkiye Barolar Birliği'nin de aralarında bulunduğu, uluslararası sağlık kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bağımsız bir kurulun oluşturulmasını, iddiaları araştırmasını, bunun için gerekli izinlerin sağlanmasını istedi.
Tuğluk, hükümete ve Adalet Bakanlığı'na da şu soruları sordu:
"Dile getirilen hususların doğruluk derecesi nedir? Bugüne kadar Abdullah Öcalan'a stronsiyum ve krom elementlerinin verilmiş olması ihtimali nedir? Zamana yayılan ve ölümcül olabilen zehirleme mümkün müdür?"
Tuğluk "bu iddiaların derhal ve hiç bir tereddütte yer bırakmayacak şekilde bir araştırma yapılmasını ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını talep etmekteyiz" dedi.
Koçali: Uzman heyet sınırlama olmadan inceleme yapabilmeli
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Filiz Koçali de, bugün yaptığı basın açıklamasında, bağımsız incelemeye izin verilmesini istedi.
"Öcalan'ın avukatlarının da içinde olduğu, üniversite çevrelerinden ve TTB ile insan hakları kuruluşlarına bağlı ilgili birimlerden bir uzman heyet, İmralı'ya giderek, yerinde incelemelerde bulunmalıdır. Bu heyetin hiçbir sınırlama olmaksızın incelemelerde bulunmasına izin verilmeli, onun elde edeceği bulgular birden fazla Türkiye ve Türkiye dışı adli tıp kurumlarının incelemesine sunulmalıdır."
Koçali, "Kamuoyuna sızan tüm haberler, devlet kurumları arasında Öcalan'a yaklaşım konusunda büyük farklar olduğunu ortaya koymuştur. Öcalan'ın yaşama hakkı ve yazgısı, bu devlet kurumları arasındaki çekişme ve çatışmalara bağlı kılınamaz" dedi. (TK)