Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, işlerine geri dönme talebi ile 221 gündür direniyor, 101 gündür açlık grevindeler.
Tutuklulukları devam eden Gülmen ve Özakça'nın açlık grevinin 100. gününde (16 Haziran) yüzlerce kişi Kadıköy Süreyya Operası’ndan Khalkedon Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.
Sendika.org'un haberine göre, Özakça ve Gülmen'in serbest bırakılmaları ve işlerine iade edilmeleri için yürüyenler arasında Veli Saçılık, Berkin Elvan’ın anne ve babası Gülsüm Elvan ve Sami Elvan, Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş da vardı.
Süreyya Operası önünde bir araya gelerek Kalkedon Meydanı’na doğru yürüyüşe geçenler “Nuriye – Semih yalnız değildir”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “KHK’lar gidecek biz kalacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Her yer Yüksel, her yer direniş” sloganları attı.
“Kaybetmedikleri tek şey umut ve direnç”
Eylemde ilk olarak konuşan ÇHD’li Avukat Barkın Timtik Nuriye’nin 27 kez gözaltına alınmasına rağmen direnişi bırakmaması vazgeçmemenin okulu oldu hepimiz için” dedi
“Nuriye ve Semih için Dayanışma” adına basın metnini oyuncu Defne Halman okudu.
Halman, hükümetin iki eğitimciyi açlık ve ölümle terbiye etmeye çalıştığını belirterek, “Nuriye ve Semih’in açlık grevinin 100. günü aynı zamanda hükümetin utancının da 100. günü” dedi.
Nuriye ve Semih’in açlık grevinde 3. aşamaya girdiklerini hatırlatan Halman, her ikisinin de kalp yetmezliği ile karşı karşıya olduğunu söyledi. “Nuriye ve Semih’in Sağlık durumları bizim için kaygı verici” diyen Halman şöyle devam etti:
“Sağlık ve yaşam hakları ihlal ediliyor. Sağlıklarını kaybettiler, kaybetmedikleri tek şey ise direnç ve umut. Bugün emekçiler bir kez daha öğrettiler: ‘İnsan haklarıyla insandır.”
Halman hükümet yetkililerine seslenerek, “Nuriye ve Semih neden tutuklandılar? İşini isteme talepleri açlıkla ölümle mi terbiye edilecek? Bunu mu istiyorsunuz?” diye sordu.
Halman taleplerini ise şöyle sıraladı:
“OHAL ve KHK’lar kaldırılsın. İhraç edilen tüm kamu emekçileri işlerine iade edilsin. Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin. Nuriye ve Semih serbest bırakılsın.”
Saçılık: Onlar saldırdıkça Nuriye dev oldu
Yüksel Caddesi direnişçilerinden Veli Saçılık ise şöyle konuştu:
“Onlar saldırdıkça Nuriye dev oldu, büyüdü devleşti. Nuriye’nin defalarca gözaltına alınmasından sonra Semih hoca yanına oturdu. Acun hoca okulunun önünde eyleme başladı. Sonra ben de nasıl türkü söyleyenin yanına oturuyorsam direnenin yanına da oturmam lazım diyerek yanlarına oturdum. İşte emekçinin birliği buradadır. AKP hükümeti Gezi’den bu yana ağaçları ülkeyi talan ederek bozkıra dönüştürdü. Bozkıra karşı ateş oldu Nuriye ve Semih ve ‘biz küllerimizden yeniden doğacağız’ diyerek açlık grevine başladılar. Bir kıvılcım yaktığında bu ülkenin her yerinde ses buluyor. Yüksel Caddesi direnişçileri yalnız değil orada isimleri olmayan yüzlerce kahraman var. Hiçbir zaman yalnız değiliz ve hiçbir zaman yalnız yürümedik. Hükümet yetkilileri, ‘aç kalsınlar ağaç kökü yesinler’ dediler. Nuriye onlara çok güzel bir cevap verdi, ‘bizim açlığımız ekmeğe değil adalete’ dedi. İrademizle sizi yeneceğiz siz gideceksiniz biz kalacağız. Emekçiyiz haklıyız kazanacağız!”
Erdoğan: Korku bulaşıcıysa cesaret daha bulaşıcı
23 gün önce açlık grevine başlayan İsmail Erdoğan da şunları söyledi:
“Nuriye ve Semih’i açlıktan döndüremiyorsam onların açlığına ortak olurum diye açlık grevine başladım. Bu artık bizim için işe dönme meselesinden çok farklı. Bu bizim için artık bir haysiyet meselesi. Bu Nuriye ve Semih’i ölümün kıyısından alma mücadelesi. Hükümetin idari tasarrufu varsa bizim de irademiz var, iradi tasarrufumuz var.
“Korkmak insani bir duygu. Ama korkuya teslim olmak ve bizi teslim almasına izin veriyorsak o korkuyla beraber 90 yıldır yarattığımız değerleri de yitireceğiz. Hiçbirimiz kahraman değiliz. Sadece birazcık cesaretle bir adım öne çıktı Nuriye, Semih, Veli ve Acun hoca. Yapacağımız bir adım öne çıkıp onların cesaretine ortak olmak. Korku bulaşıcıysa cesaret daha bulaşıcıdır.”
Türkiye’nin dört bir yanından destek
Eskişehir, Kayseri ve Kocaeli’de bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri açlık grevinin 100. günündeki Gülmen ve Özakça için gökyüzüne balonlar bıraktı, Balıkesir Emek ve Demokrasi Güçleri ve İzmir İnsan Hakları Derneği (İHD) PTT önünde bir araya gelerek iki maphusa mektup yolladı.
Adana‘da Atatürk Parkı’nda bir araya gelenler ise Gülmen ve Özakça'nın taleplerinin karşılanmasını, KHK ile haksız yere ihraç edilenlerin görevlerine iade edilmesini istedi. (EA)