İhraç edilmiş akademisyen Nuriye Gülmen, yaklaşık bir yıllık tutukluluğun ardından bugün hakim karşısındaydı.
İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, bugün görülen üçüncü duruşmada, Gülmen’in avukatlarının dosyadaki dijital delillerin incelenmesi talebini ve tahliye taleplerini reddetti. Nuriye Gülmen, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Bir sonraki duruşma 21 Ekim 2021’de görülecek.
TIKLAYIN - “Ceza aldığım açlık grevinden yeniden yargılanıyorum”
5 Ağustos 2020’de İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan Gülmen, yedi günlük gözaltının ardından tutuklanmıştı. Şimdi Silivri 9 Nolu Cezaevinde.
“Kaçmadım ama kaçma şüphesiyle tutukluyum”
Gülmen, bianet’e yazdığı mektubunda, tutukluluğunu şöyle açıklamıştı:
“Hakkımda açılmış 20'den fazla dosyayla, on yıllara varan cezalarla yargılanıyorum. “İşimizi Geri İstiyoruz” mücadelesini başlatan kişi olmanın bedeli böyle ödetilmek isteniyor.
“Yargılanmakta olduğum dosyada, 2017 yılında işime geri dönmek için öğretmen arkadaşım Semih Özakça ile birlikte yaptığım açlık grevinin yeniden yargılama konusu yapılması, bunun bir intikam dosyası olduğunun en net göstergesidir. Zira bu açlık grevi yaptığım sırada aynı iddiayla yargılanmış ve ceza almıştım. Şimdi aynı iddialarla yeniden yargılanıyorum: Açlık grevi yapmak ve KHK’lılarla, adaletsizliğe uğrayan tüm kesimlerle birlikte mücadele etmek.
“Beni kaçma şüphesiyle tutukladılar ve hala aynı şüpheyle de alıkoyuyorlar. Oysa ben hiç kaçmadım. Hakkımda açılmış onca davaya ve istinafta onanmış altı yıl üç aylık bir cezaya rağmen hep “buradaydım”. “İşimi Geri İstiyorum” talebimden vazgeçmedim. Nerede bir direniş, nerede bir adaletsizlik varsa orada olmaya çalıştım.
“Eğer, bu adaletsizlik ortamında haksız cezalardan dolayı “gitmeyi” tercih etseydim de buna “kaçmak” denmezdi ama ben gitmedim. Sebebi, kalıp ekmek mücadelemi sürdürmem ve adaletsizliklerin karşısında durmak gerektiğine olan inancımdır.” (AS)