Akademisyen, yazar ve gazeteci Nuray Mert’e Çözüm Süreci sırasında Suriye’nin Kürt bölgesinde çekilmiş fotoğraflara dayanarak ‘silahlı örgüt üyeliği’ suçlamasıyla dava açıldı.
Mert, bu nedenle bugün İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, müdafi avukatları Aslı Kazan ve Serdar Laçin'le birlikte katılan Mert, iddianameye karşı savunma yaptı. Mahkeme Mert’e 2014’te gerillalarla çekilen fotoğrafı sordu.
Bunun üzerine Mert, fotoğrafın Ezidi katliamlarının yaşandığı dönemde çekildiğini söyledi. Ezidi kadınların yaşadığı sorunları anlatmak için kadın gazeteciler ile birlikte bir gezi düzenlendiğinden bahsetti. “Kadın gazetecilerin katıldığı bir gezi esnasında çekilmiş bir fotoğraf. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Bu nedenle orada bulundum. Gazetecilik faaliyeti çerçevesinde yaptığım bir gezidir. Beraatımı talep ederim.” dedi.
"İddianamede hiçbir bulgu yok"
Mert’in ardından Aslı Kazan söz aldı. Dosyada Mert’i örgüt üyeliği ile suçlayan tek bir delil bulunduğunu, onun da bir fotoğraf olduğunu söyledi. Fotoğrafın nasıl bir ortamda, dönemde, nasıl bir ziyaret sırasında çekildiğine ilişkin iddianamede hiçbir bulgu olmadığından bahsetti. Ardından da şunları ekledi:
“Fotoğrafın samimi bir ortamda birbirlerine gülümseyen şahısların olduğu ortamda çekildiği, fotoğrafçılara poz verildiği iddiası vardır ancak bunlar asılsızdır. 3 Ağustos 2014’te Ezidilerin yaşadığı bölgeye IŞİD'in inanılmaz bir saldırısı olmuştur ve bir katliam yaşanmıştır. 5 bine yakın Ezidi öldürülmüştür. O sırada sağ kurtulan şahıslar diğer bölgelere kaçmaya başlamıştır. Bir kısmı Mahmur bölgesine sığınmıştır. O dönem çözüm sürecinin en güçlü olduğu dönemdir. Mert, bağımsız kadınlardan oluşan bir heyet ile birlikte Ezidi kadınları ziyarete gitmişlerdir. Savcı eğer basit bir açık kaynak araştırması yapsaydı bu geziye ilişkin programın internet sitelerinde yer aldığını görecekti. Bu program 2 günlük bir programdı. Katılımcıların listesi isim isim yer almaktadır. Müvekkil o listede gazeteci olarak anılmaktadır. Bu toplantı asla bir gizlilik içermemektedir. Örgütsel bir faaliyet değildir. Bu sebeple iddianamedeki iddiaları kabul etmiyoruz” dedi. Mert’in beraatını istedi.
Savcı beraat istedi
Duruşma savcısı savunmaların ardından esas hakkındaki mütalaasını verdi. Mert’in örgüt hiyerarşisinin neresinde, hangi tarihten itibaren yer aldığı ve ne tür bir aidiyet duygusu ile bağlı olduğunu ortaya koyabilen somut delil olmadığını kaydetti.
Buradan yola çıkarak da Mert’in “örgüt ile organik bağ kurduğuna, örgüt içi hiyerarşiye tabi olduğuna ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilememiş olması nedeniyle” beraatına karar verilmesini istedi.
Mütalaaya karşı beyanları aldıktan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Mert’in beraatına hükmetti. Mahkeme Mert'in yurtdışı yasağını da kaldırdı.
(HA)


