Avrupa Birliği Yenilenebilir Enerji Konseyi ve Greenpeace Türkiye’nin yenilebilir enerji payını arttırarak enerji ihtiyacını karşılayabileceğini ortaya koyan “Enerji [D]evrimi” isimli bir rapor hazırladı.
Salt Galata’da yapılan toplantıya raporun yazarları Greenpeace Akdeniz Sürdürülebilir Finans Kampanyası Sorumlusu İbrahim Çiftçi ve Greenpeace Uluslararası Enerji [D]evrimi Kampanyası Sorumlusu Dr. Sven Teske katıldı.
(Tabloda ilk çubuklar hükümetin enerji politikası senaryosu, ikinci çubuklar enerji devrimi senaryosu)
Rapora göre, Türkiye'nin artması planlanan enerji talebini karşılamak için nükleer santral kurmasına ve yeni bir kömür madeni açmasına ihtiyacı yok.
Enerji (d)evrimi yapılırsa önümüzdeki 10 yılda yani 2025’te yenilenebilir enerjinin payı iki katına yani yüzde 51’e çıkabilir. Üstelik bu senaryoya göre elektrik üretim maliyeti şu ankinden ucuz olacak.
İbrahim Çiftçi, Türkiye’de şu anda 88 kömür santral projesi iki tane de nükleer santral projesi olduğunu hatırlatarak "Türkiye bir yol ayrımında geleceğin teknolojisinde mi ilerleyecek yoksa geçmişin takipçisi mi olacak? Biz bu raporda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjinin payının arttırılarak enerji devriminin gerçekleştirilebileceğini ispatlıyoruz” dedi.
Nükleerin maliyeti rüzgarın 6 katı
Dr. Sven Teske ise raporun çarpıcı sonuçlarını açıkladı:
“Dünyada yenilebilir enerjinin payı yüzde 37. Maliyetler sürekli düşüyor. Nükleer santral maliyeti rüzgar santralinden 5-6 kat fazla. Güneş enerjisindeki maliyetler son 2,3 yılda yüzde 60 düştü. Gelişen ülkelerde güneş ve rüzgar enerjisinin payı hızla artıyor. Çünkü bu enerji kaynakları hem enerji talebine kısa sürede yanıt veriyor. Hem de yerel ekonomiye katkı sunuyor. Fosil piyasasına bağımlılık kalkıyor.
Boğaz'da rüzgarın gücü yüzde 45
"Türkiye’nin rüzgar, güneş gücü çok fazla. Sadece İstanbul Boğaz’ının rüzgar gücü yüzde 45, Almanya ve Danimarka’da bu güç yüzde 27 seviyesinde. Şu anda Almanya’da kurulu güneş enerjisi 35 bin megavat. Türkiye Almanya’dan iki kat fazla güneş alıyor. Rapora göre, Türkiye güneş enerjisi payını 2040'ta 44 bin megavat'a çıkarabilir. Yine jeotermal Türkiye’de keşfedilmeyi bekleyen bir enerji türü.
2050'de yenilebilir enerji yüzde 90'a çıkabilir
"Rapora göre, 2050’da Türkiye’de yenilebilir enerjinin payı yüzde 90’a çıkar. Bunun için de ilk beş seneden sonra maliyetler azalmaya başlıyor. Çünkü yakıta ihtiyaç kalmıyor. Örneğin 2020’da enerji devrimi için gerekli yatırım maliyeti 1 milyar dolar, ancak yakıt tasarrufu 2,9 milyar.
İstihdam da artacak
"Bu enerji devriminde istihdam da artacak. Şu anda enerji sektöründe 84 bin 500 kişi çalışıyor, bunun 60 bini madenlerde istihdam ediliyor. 2030’da bu sayı 25 bin artacak, madende çalışanların payı yüzde 74’ten yüzde 25’e inecek.
6,7 farklı enerji çeşidi lazım
"Maalesef kömürü 15 yıl sonra hemen hayatımızdan çıkaramıyoruz. Enerji çeşitliliği gerekiyor. Nükleerin olmadığı, yeni madenlerin açılmadığı, üç değil, altı, yedi farklı enerji kaynağının karışımından oluşan bir model olmalı. Bu sayede Türkiye 2050’de tamamen fosil yakıtlardan kurtulacak.
Karbon emisyonu için 2040 beklenecek
"İklim değişikliğine neden olan karbon emisyonu da ancak 2040 yılında 1990 yılındaki olması gerektiği seviyeye gelecek. Bu bir bilim kurgu değil gerçek. Ancak bu kendiliğinden olmayacak politika değişikliğine ihtiyaç var, üstelik bunun karşısında duracaklar olacak." (NV)