Marmara Üniversitesi İkitisat Bölümünden Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak'ın Barış İçin Akademisyenler'in "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
Sayın hakim ve sayın mahkeme heyeti,
Ben de diğer akademisyen arkadaşlarım gibi 11 Ocak 2016 tarihinde kamuoyuna açıklanan Bu Suça Ortak Olmayacağız başlıklı bildiriyi imzalamış olduğum için karşınızdayım.
Bu nedenle hakkımda hazırlanan iddianameye ilişkin hukuki savunma avukatım sayın Meriç Eyüpoğlu tarafından yapılacaktır. Ben size çok kısaca bildiriyi neden imzalamış olduğumu açıklamak istiyorum.
İmzaladım çünkü bu ülkenin huzur içinde yaşamasını istiyorum ve bu huzurun gerçekleşmesinin yolunun da barıştan geçtiğine inanıyorum.
Barışın sağlanmasının ise ancak konuşarak ve müzakere ederek mümkün olacağını düşünüyorum. Aksi takdirde şiddetin daha çok şiddet, ölümün daha çok ölüm getireceğinden korkuyorum. Bildiriyi imzalamamın temel motivasyonu budur.
Bu bildiriyi imzaladığım sırada Güneydoğu'da birçok il ve ilçede süresi belirsiz şekilde ilan edilen sokağa çıkma yasakları devam etmekteydi.
Günlerce susuz ve elektriksiz evlerinde mahsur kalan, ölmüş çocuklarını gömemedikleri için buzdolabında saklayan, ölmüş annelerinin cesedini sokaktan alamadıkları için, köpekler parçalamasın diye 7 gün boyunca nöbet tutan insanların hikayelerini okudukça, öğrendikçe yaşadığım isyan ve aynı zamanda çaresizlik duygusunun da hiç kuşkusuz bu imzayı atmamda büyük etkisi olmuştur.
Bütün bu saydığım nedenlerle, iddianamede tarafıma yöneltilen, Bese Hozat'ın talimatıyla hareket etmek, terör örgütünün propagandasını yapmak şeklindeki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyor, onur kırıcı buluyor ve beraatimi talep ediyorum. (NSÇ/TP)