Mardin'de 12 yaşındaki N.Ç.'ye tecavüz eden ve aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 31 kişiden 28'i hakkında 1-9 yıl arasında hapis cezalarının verilmesinin ardından N.Ç.'nin avukatları temyize başvuracaklarını açıklamışlardı.
Avukat Eren Keskin, N.Ç.'yi 7 yıl önce evlatlık aldığını, kendisiyle aynı soyadını taşıdığını belirterek, konuşmasını N.'nin gerçek adını vererek yaptı. Keskin, "Adının ve soyadının bilinmesi artık önemli değil. Çünkü o utanacak bir şey yapmadı" dedi.
"Göster nasıl yaptılar"
İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) düzenlenen toplantıda konuşan Keskin, N.Ç.'nin Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere bir mektup yazdığını ancak o mektupla ilgili de N.Ç. hakkında soruşturma açıldığını söyledi.
"Hayattan defalarca vazgeçmek istedi. Ama artık onun başka bir hayatı var. Bir gece lisesinde okuyor ve son sınıfta. Üniversiteye gitme kararlılığında. Bana 'Her şey bir yana benim canımı en çok yakan hakimin bana "Göster, nasıl yaptılar" demesiydi' demişti. Erkek devletin erkek hakimleri çok erkekçe bir karar verdi. Hakimler de bu verdikleri kararla, tecavüz suçunun ortağı oldular."
Yurtsever: Mahkemenin uzun sürmesi tramva yarattı
Keskin'in ardından N.Ç.'nin "ablam" dediği İHD yöneticisi Leman Yurtsever söz aldı. Yedi yıldır N.Ç. ile birlikte yaşadıklarını söyleyen Yurtsever, şunları söyledi:
"Bu adalet sistemine isyan ediyorum. Nurcan bize, 'siz zor bir doğum yaptınız, beni yeniden dünyaya getirdiniz' dedi. Ben bu sözü doğruluyorum. Gerçekten zor bir doğumdu. Mahkeme sürecinin uzun yıllar sürmesi ona büyük travmalar yarattı" dedi.
İHD yöneticisi Ümit Efe de "Mülkün temeli olan bir adaletten adaletli bir sonuç beklemedik ama ne yazık ki 12 yaşındaki bir çocuğa bunları yaşatanlardan bu kadarını da beklememiştik" diye konuştu.
"Bu ülkenin vatandaşı olsaydım aynı sonuçlarla karşı karşıya kalır mıydım?"
Basın açıklamasını arka sıralardan dinleyen N.Ç. konuşmadı, resminin çekilmesini de istemedi. Ama bir mektup yazmıştı. Keskin'in okuduğu o mektuptaki satırlar şöyle;
"Bu ülkenin vatandaşı olsaydım aynı sonuçlarla karşı karşıya kalır mıydım bilmiyorum. Ama ben hak ettiğim adaleti almadığıma inanıyorum. Davanın başladığı günden bu güne ben her gün her an yaşadıklarımı tekrar yaşadım...Dava daha kısa sürede sonuçlansaydı ben bu kadar yaralanmazdım. O gün küçücüktüm ama şimdi kocamanım. Sanıkların, hakimlerin veya devletin bu adaletsizliği beni artık çok yaralamıyor çünkü ben artık onlarla yaşamaya alıştım..."
N.Ç., Adalet Bakanlığına gönderdiği ve hakkında soruşturma açılmasına neden olan mektupta ise şunları söylüyordu:
"Sayın Bakan... adım N.Ç, 13 yaşındayım. ...7 ay boyunca bana tecavüz ettiler. Bana ve mağdur olmuş bütün genç kızlara bunu yapan suçlulara çok ama çok büyük ceza verilsin istiyoruz. Öyle bir olay kızınızın başına gelse ne düşünürsünüz. Tecavüz lafını duyunca ölmekten başka bir şey düşünmeyeceksiniz ve her gün için için ağlayacaksınız. Öyleyse bizi de bir çocuğunuz olarak kabullenin." (BT)