Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in yolsuzluk operasyonu sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’ı arayarak “Cumhuriyet savcısını değiştir, soruşturmayı durdur, bunu yapmazsan sonuçlarına katlanırsın” yönündeki sözlerinin baskı olmadığını ve bu ifadelerin yadırganmaması gerektiğini söyledi.
Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) savcı ve hakimleri görevlendirme ve atama yetkisine sahip olan 1. Daire’de yapılan üye değişikliklerinin ardından dün 96 hakim ve savcının görev yeri değiştirilmiş, Bakanlık Müsteşarı İpek’in “Soruşturmayı durdurmazsan sonuçlarına katlanırsın” dediği İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanmıştı.
Adalet Bakanı Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Meclis kürsüsünden açıkladığı başsavcı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı arasında geçen konuşmayla ilgili şunları söyledi:
“Hakim ve savcılar idari olarak bakanlığa bağlı. Gelen sorulara yanıt verebilmek için bakanlık müsteşarı görüşme yaptı.
“Soruşturmanın durdurulmasını kapanmasını üstünün örtülmesini istemişse sizinle beraber olurum gereğini yaparım. Ama üstünün örtülmesini isteyen bir şey kesinlikle yoktur.”
Görüşme tutanağı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Adalet Bakanlığı Müsteşarı İpek’in Başsavcı Baş’la yaptığı görüşmenin tutanağını kamuoyu ile paylaşmıştı.
Kılıçdaoğlu’nun açıkladığı tutanakta şu ifadelere yer veriliyordu:
“Mahkeme tarafından verilen kararlar mesai sonrasına kalmış, emniyete gönderilmesinden sonra 6 Ocak 2014 tarihinde saat 19:38’de evimde bulunduğum sırada, Müsteşarlık makamından xx numaralı telefonumu arayan sekreter, sayın müsteşar Kenan İpek’in benimle görüşmek istediğini iletti.
“Sayın müsteşar, hal hatır sorduktan sonra, sözü yürütülen evraka getirip içeriğini sordu. Kendisine kısaca soruşturmayla ilgili bilgi verdim. Bunun üzerine, soruşturmanın derhal durdurulmasını, cumhuriyet savcısının değiştirilmesini istedi. Makamda beklediğini, sonucun kendisine bildirilmesini istedi.
“Cevaben kendisine, hukuk ve aykırı bir işlem olmadığını izah etmeme rağmen ısrarcı oldu. Dört dakika süren görüşme sonrası, tekrar soruşturmayı durdurmamı, mahkeme kararlarını kolluktan geri istememi ve savcıyı değiştirmemi ısrarla istedi. Cevap beklediğini belirterek telefonu kapattı.
“Daha sonra beni tekrar 22:31’de aynı şekilde Sayın Müsteşar Bey arayarak ne yaptığımı sordu. Ben de yapılan işlemin hukuk içinde olduğunu, herhangi bir müdahaleyi gerektirir bir durumu nezaketle anlatmama rağmen, bana hitaben, ‘bu saatte git cumhuriyet savcısını değiştir, bu soruşturmayı durdur. Bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanırsınız’ diyerek telefonu kapattı.
“Cumhuriyet başsavcılığımızca yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir işlem görmediğimden bu taleplerine yeri getirmedim.” (EKN)