Mudurnu'da bulunan Osmanlı Türk Mimarisi özelliklerini taşıyan evlerde, vatandaşın koruma konusundaki bilinçsizliği ve duyarsızlığı, devletin de bu konuda ekonomik olarak yardım ve destek vermeyişi nedeniyle bakım çalışması yapılamadığını belirten Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet Karakaşoğlu, "Mudurnu'daki inşaat sektörü, zaten gelişmiş sektör değildi. Bu engelleme de, bürokratik sıkıntıları beraberinde getirmiş oldu" dedi.
Daha önceleri, onarım ve inşaat için Belediyeden alınan izinin, bu durum karşısında Ankara Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan tastik edildiğini söyleyen Karakaşoğlu, "Bu da, maliyet ve bürokrasiyi arttırıyor. Vatandaşımız; ağır işleyen bürokratik sıkıntıyla karşı karşıya gelmemek için, yasaları delerek kafasına estiği gibi hareket ediyor. Böylece de hem kendisini, hem de bu konuda sorumlu bulunan belediyemizi yasalar karşısında sorumlu duruma düşürüyor" dedi.
Mudurnu'da bu kadar geniş kapsamlı yapılan bir korumanın yanlış olduğu konusunda, Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'yla yaptıkları girişimden olumlu bir sonuç alamadıklarını belirten Karakaşoğlu, "Yerel yönetim olarak, korumanın yanındayız. Ayrıca, Mudurnu'da korunacak bir dokunun olduğuna da inanıyoruz. Ancak koruma fikri, bana göre yanlış yapılıyor. Yönetmelikte; özelliği ve güzelliği olan bina deniyor. Binanın tarifi yapılmadığı içinde, koruma altına alınacak binalar gelen kişinin taktirine kalıyor" dedi.
Mudurnu'da; Osmanlı Türk Mimarisinin en güzel örneklerini taşıyan evler bulunduğunu söyleyen Karakaşoğlu, "Bu evlerin büyük bir bölümü, zaman içerisinde özelliklerini yitirmiş bulunuyor. Yapı şekilleri ve kullanım fonksiyonları değiştirilen birçok bina, özelliğini ve güzelliğini yitirmiş bulunuyor. O nedenle; bana göre, özelliklerini devam ettiren belirli sokaklar ve dokuların kırılması gerekir. Yeniden yapılacak bir tertiple, özelliğini ve güzelliğini yitiren binalar koruma altından çıkarılmalı. Sit alanının birkaç sokakla daraltılması, Mudurnu'nun gelişmesine katkı sağlar. Böylece yatırım yapılması da kolaylaşır. Tüm girişimlerimize rağmen. Mudurnu'daki koruma altına alınan sit alanı ilk yapılan düzeyde kaldı. Bu kadar geniş bir alanda yapılacak çalışmada, mülk sahiplerinin koruma konusundaki duyarsızlıkları, bu tür evlerin bakım ve onarımlarının büyük maddi kaynak gerektirmesi, Mudurnu'daki 100 yıllık evlerin kendi kaderlerine terkedilmelerine neden oldu" dedi.