Milli Güvenlik Kurulu, Eylül olağan toplantısını Beştepe'de gerçekleştirdi. MGK Genel Sekreterlğince yayımlanan bildiride Türkiye'nin bütün doğu komşularına yönelik birincil tehdit algısının "terör" olarak nitelendiği görüldü.
Bildirinin başlangıcında "millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlike"nin başında "PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ" bir ve aynı olgunun birer bileşeni olarak sunuldu.
Suriye'de Deyrezor'daki yüzü aşkın insanın hayatına mal olan gelişmeler "Suriye halkının PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne karşı meşru direniş"i olarak değerlendirildi.
Dağlık Karabağ'daki Ermeni yerleşimlerin kitlesel göç ettirilmesiyle sonuçlanan savaş ve ilhak süreci "Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin kayıtsız şartsız tesisi" olarak takdir edildi. Ancak kitlesel göçlerle başlayan büyük insani krizden söz edilmedi.
Kıbrıs'taki BM Barış gücünün çalışmaları "KKTC'nin egemenliği"ne yönelik çifte stadartlı bir tutum" olarak adlandırıldı.
Bildirinin bütün maddeleri bir arada ülkenin genel olarak bölgesel gerilimler ve tehditlerle kuşatılmışlığını tanımlayan bir Türkiye tablosu oluşturdu. MGK'nin sunduğu tablo kendi terimleriyle şöyle:
"Terör"
1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
Suriye'de "temizlik"
2. Suriye halkının PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne karşı gösterdiği meşru direnişin; masum insanları katleden, çocukları zorla silah altına alan ve ülkenin tabii kaynaklarını sömüren bu taşeron örgütün, barış ve huzurun önündeki en büyük engel olduğunu teyit ettiği belirtilmiştir. Bölücü terör örgütünün bölgemizden temizlenmesi yönündeki kararlılığımız vurgulanarak bu cinayet şebekesine destek vermeyi sürdüren aktörlere, uluslararası hukuk ve insan haklarından kaynaklanan yükümlülükleri ile müttefiklik mesuliyetleri hatırlatılmıştır.
Kerkük'te "terör"
3. Türkiye'nin, yaklaşık yarım asırdır önemli sınamalarla karşı karşıya kalan dost ve kardeş Irak halkına azami desteği sunmaya devam edeceğine işaret edilmiş; barış içinde bir arada yaşama kültürünün ülkedeki en müstesna örneklerinden birini teşkil eden Kerkük'teki huzurun muhafazasının ve ülkedeki terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilmesinin, bölgeye yönelik siyasetimizin esasları arasında yer aldığının altı çizilmiştir.
Kıbrıs'ta "çifte standart"
4. Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) egemenliğine ve Kıbrıs Türklerinin en temel insani ihtiyaçlarına yönelik çifte standartlı tutum ve faaliyetlerinin tarafsızlık yükümlülüğüyle bağdaşmadığı ve itibarını zedelediği; bu çerçevede, barış gücünün KKTC'deki faaliyetlerinin KKTC makamlarıyla varacağı bir yazılı mutabakat yoluyla hukuki zemine oturtulması ihtiyacının bir kez daha ortaya çıktığı ifade edilmiştir. Türkiye'nin, uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan hakları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği ve huzurunun teminatı olmaya devam edeceği vurgulanmıştır.
Dağlık Karabağ'da (Artsakh) etnik arındırma
5. Güney Kafkasya'da kalıcı barışa giden yolun ancak Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin kayıtsız şartsız tesisi ve bölgemizdeki tüm ülkelerin refahına katkı sağlayacak ahdî yükümlülüklerin gereğinin yerine getirilmesiyle açılabileceği hususu, başta Ermenistan olmak üzere tüm taraflara hatırlatılmış; Türkiye'nin bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdüreceği belirtilmiştir.
Karadeniz'deki ölü Tahıl Girişimi
6. Ukrayna'da sürmekte olan savaşa ilişkin son gelişmeler ile Karadeniz Tahıl Girişimi'nin canlandırılması başta olmak üzere atılabilecek adımlar ele alınmış; Türkiye'nin, savaşın adil ve kalıcı bir barışla gecikmeksizin sonlandırılması yönündeki gayretlerini sürdürme kararlılığı teyit edilmiştir.
Kosova'daki NATO komutanlığı
7. Kosova'da meydana gelen hadiseler ve Balkanlar'daki son durum değerlendirilmiş; Türkiye'nin hem bölgede hem de NATO misyonunun komutasını üstleneceği Kosova'da, barışın ve huzurun muhafazası için azami gayreti sarf edeceği ifade edilmiştir.
Libya'da sel
8. Türkiye'nin, zor günler geçiren dost ve kardeş Libya halkına sağladığı yardım ve desteği tüm ülke sathında dengeli ve eşit bir şekilde sürdüreceği ve büyük afetin ardından oluşan dayanışmanın muhafazası ile ülkedeki birlik ve beraberliğin yeniden tesisine katkı sunmaya, tüm aktörlerle temas halinde devam edeceği belirtilmiştir.
(AEK)