Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 5. Yargı Paketi kapsamında yapılan değişiklikleri çocuk hakları açısından değerlendirdi.
Baro, "Mevzuat değişikliği yapılırken amacın çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi ise evrensel ilkeler gözetilmelidir" dedi.
Baronun dikkati çektiği bazı noktalar şöyle:
Her defasında yeni bir hayata adaptasyon
"Teklifte, Türk Medeni Kanununda yapılacak değişiklik ile kişisel ilişki kurulmasına dair kararın yerine getirilmemesi durumunda çocuğun velayetinin değiştirilebileceği düzenlenmektedir. Çocuklar boşanma davalarında ebeveynlerin yaşadığı kişisel sorunların etkileneni konumundadır. Bu değişikliğin; taraflar bakımından velayet hakkının kötüye kullanılması sonucunu doğuracak şekilde araçsallaştırılması, çocuğun yararı ile görüş ve isteklerinin aksine gelişimini olumsuz etkileyebilecek şekilde uygulamaların oluşmasına sebep olması ihtimal dahilindedir. Yasa tasarısında konu hakkında herhangi bir sınırlama öngörülmediğinden taraflar açısından çocuğun velayetinin değiştirilmesi hususu sürekli yargılama konusu yapılabilecek ve velayeti değiştirilen çocuk her defasında yeni bir hayata adapte olmak zorunda kalabilecektir.
Adalet Bakanlığı yerine Aile Bakanlığı
"Teklif ile çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası hakkında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü görevlendirilmiş ise de düzenleme bu haliyle eksik bırakılmıştır. Çocuk teslimi hakkında Adalet Bakanlığı bünyesinde bir görevlendirme yapılması yerine Aile Bakanlığı bünyesinde bulunan çocuk birimlerine görevlendirme yapılması kurumların çalıştığı konu ve personel yetkinliği bakımından daha gerçekçi olacaktır. Müdürlük bulunmayan yerlerde hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünün görevlendirilmesi ile mahkeme bünyelerindeki personel açısından iş yükü oluşacak ve ilgili düzenleme çocuk teslimi konusunda sağlıklı bir süreç yürütülmesi açısından yeterli olmayacaktır.
"Uzmanların çocuk konusunda aldığı eğitimler arasında fark var"
"Teklifte ayrıca çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbirlerin yerine getirilmesinde görevlendirilecek uzmanlar geniş bir şekilde sayılmış olup bu uzmanların çocuk konusunda aldığı eğitimler ve bu sebeple yeterlikleri arasında büyük farklar bulunmaktadır. Teklifte işlemlerin psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, rehber öğretmen ve bunların bulunmadığı yerlerde öğretmenler marifetiyle gerçekleştirileceği şeklindeki düzenleme bulunmaktadır. Tasarının aksine çocuk psikolojisi, çocuk gelişimi ve ilgili diğer insani ve toplumsal gelişim alanlarında eğitim görmüş, çocuklarla çalışma deneyimi olan ve elde ettiği bilgiyi nesnel olarak değerlendirebilecek profesyonellerce sürecin yürütülmesi, çocuğun yüksek yararının korunması ve uygulama birliği açısından önem arz etmektedir.
"Çocuğun görüşlerini ifade etme hakkı"
"Netice itibariyle teklif kapsamında, velayetin boşanmadan ayrı ve bağımsız bir kurum olduğu gerçeği yadsınmıştır. Çocuğun görüşlerini ifade etme hakkına, velayet değiştirilme süreçlerinde yer verilmemektedir. Bu sebeple yapılması düşünülen değişiklik ile çocuğun yüksek yararı ilkesinin her aşamada ihlal edilebileceği ve gerek kanun tasarısı açısından yapısal nitelikte gerekse uygulamada çocuk hak ihlallerine neden olunabileceği, kişisel ilişki kurma süreçlerindeki iş ve işlemlerin çocuğun örselenmesine sebebiyet verebileceği öngörülmektedir.
"Bu kapsamda, Türkiye'nin taraf olduğu ulusal üstü sözleşmeler ve çocuk haklarına dair temel ilkeler gözetilerek normatif düzenlemelerin yapılması ve uygulamanın bu şekilde oluşması gerektiğinden; mevcut yasa tasarısının gözden geçirilmesini, yapısal ve uygulamadan kaynaklı sorunların çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek çözülmesi adına tasarıda değişiklikler yapılması gerektiğini yetkililerin dikkatine sunarız."
(AÖ)